eš-ševb ~ اَلثَّوْبُ

Kamus-ı Muhit - الثوب maddesi

اَلثَّوْبُ [ešamp;-šamp;evb] (صَوْبٌ [ṡavb] vezninde) ve

اَلثُّؤُوبُ [ešamp;-šamp;u΄ûb] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Geri dönmek, rücûʹ maʹnâsınadır; yukâlu: ثَابَ الرَّجُلُ يَثُوبُ ثَوْبًا وَثُؤُوبًا اِذَا رَجَعَ Ve dolmak maʹnâsınadır; ʹalâ-kavlin dolmağa yaklaşmak maʹnâsınadır; yukâlu: ثَابَ الْحَوْضُ اِذَا امْتَلَأَ أَوْ قَارَبَ اْلإِمْتِلاَءَ Mü΄ellifin Baṡâ΄ir’de beyânına göre ثَوْبٌ [šamp;evb] mâddesi bir nesne hâlet-i ûlâsına ʹavdet yâhûd evvelü’l-fikr âhirü’l-ʹamel muktezâsınca fikr ve endîşe ile mukaddere ve maksûde olan hâlete ricʹat eylemek maʹnâsına mevzûʹdur: فَمِنَ الرُّجُوعِ إِلَى الْحَالَةِ اْلأُولَى قَوْلُهُمْ ثَابَ فُلاَنٌإِلَى دَارِهِ وَثَابَتْ نَفْسِي أَيْ رَجَعَتْ Yaʹnî “Cânım yerine geldi.” وَمِنَ الرُّجُوعِ إِلَى الْحَالَةِ الْمُقَدَّرَةِ الْمَقْصُودَةِ بِالْفِكْرِ الثَّوْبُ Yaʹnî mensûc olan beze ثَوْبٌ [šamp;evb] ıtlâkı nessâcın mütehayyilesinde takdîr ve tasvîr olunan hâlete medâr-ı nesc olan riştenin ʹavdet eylediği mülâhazasına mebnîdir.

Vankulu Lugatı - الثوب maddesi

اَلثَّوْبُ [ešamp;-šamp;evb] (šamp;â’nın fethi ve vâv’ın sükûnuyla) Kaftan; cemʹi اَلْأَثْوَابُ [el-ešamp;vâb] ve اَلثِّيَابُ [ešamp;-šamp;iyâb] gelir hemzenin evvelde fethiyle ve šamp;â’nın sânîde kesriyle. Ve cemʹ-i kılleti اَلْأَثْوُبُ [el-ešamp;vub] gelir hemzenin fethi ve vâv’ın zammıyla. Ve ʹArabdan baʹzı أَثْؤُبٌ [ešamp;΄ub] derler, hemze ile, tahammül-i zammeye hemze evlâ olduğu için; دَارٌ [dâr] ve أَدْؤُرٌ [ed΄ur] ve سَاقٌ [sâḵ] ve أَسْؤُقٌ [es΄uḵ]de dahi hâl böyledir. Ve

ثَوْبٌ [šamp;evb] Gidip geri gelmeğe dahi derler. Ve

اَلثَّوَبَانُ [ešamp;-šamp;evebân] (bi’l-fethateyni) Eyzan bi-maʹnâhu; ve yukâlu: ثَابَ الرَّجُلُ يَثُوبُ ثَوْبًا وَثَوَبَانًا أَيْ رَجَعَ بَعْدَ ذَهَابِهِ Ve ictimâʹ maʹnâsına da gelir; yukâlu: ثَابَ النَّاسُ أَيِ اجْتَمَعُوا وَكَذَلِكَ الْمَاءُ إِذَا اجْتَمَعَ فِي الْحَوْضِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı