اَلْحَطِيمُ [el-Ḩaṯîm] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Ḩicr-i Kaʹbe-i muʹazzamaya ıtlâk olunur ki cânib-i şimâlîsinde olan mahaldir, beyt-i şerîften muhrecdir, ʹalâ-kavlin onun duvarına denir yâhûd Rükn ile Zemzem ve Mâḵâm-ı İbrâhîm mâ-beyninden ʹibârettir. Ve baʹzılar bu tefsîre Ḩicr’i dahi zamm ve ziyâde eylediler ki dördünün mâ-beyni olur. Ve ʹalâ-kavlin Maḵâm-ı İbrâhîm’den Bâb-ı Beyt’e varınca mahaldir yâhûd Rükn-i Esved ile Bâb-ı Beyt’in Maḵâm-ı İbrâhîm’e varınca mâ-beynidir ki nâs onda duʹâ için müzdahim ve mütekessir olur. Ve ehl-i Câhiliyye orada müctemiʹan tehâlüf ve teʹâhud ederler idi. Ve
حَطِيمٌ [ḩaṯîm] Geçen seneden kalmış nebâta ıtlâk olunur.
اَلْحَطِيمُ [el-ḩaṯîm] (fethi ve ṯâ’nın kesri ve meddiyle) Bir dîvârdır, Kaʹbe’nin şerrefehallâhu magrib cânibinde vâkiʹ olmuştur, yüksek dîvâr değildir. Kâle İbn ʹAbbâs radıyallâhu ʹanhu: “اَلْحَطِيمُ اَلْجَدْرُ” ya’ʹnî cidâr-ı maʹhûddur ki Kaʹbe-i müşerrefe’nin dîvârı dibindedir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı