el-ḣaşîb ~ اَلْخَشِيبُ

Kamus-ı Muhit - الخشيب maddesi

اَلْخَشِيبُ [el-ḣaşîb] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Bîzadan yeni çekilmiş kılıca denir yâhûd pâslanmış kılıca denir, niteki zikr olundu, سَيْفٌ طَبِيعٌ [seyf ṯabîʹ] maʹnâsına. Ve

خَشِيبٌ [ḣaşîb] Cilâ verilmiş kılıca denir. Ve redî΄ ve kemter nesneye denir. Ve üğürtlenmiş muntakâ nesneye denir. Ve ağaçtan yeni yonulmuş yaya ve oka denir ki henüz hoşça perdâht olmaya. ʹİbârede وَالأَقْدَاحِ [ve’l-aḵdâḩ] kelimesi قِدْحٌ [ḵidḩ]ın cemʹidir ḵâf’ın kesriyledir. Ve

خَشِيبٌ [ḣaşîb] Şol kimseye denir ki uzun ve taslak ve nâ-zîbâ olarak gövdesinin sinirleri ve kemikleri oklava gibi iri ve zâhir ve bünyesi sulb ve şedîd ola. Ve خَشِيبٌ [ḣaşîb] lafzının cemʹi خُشُبٌ [ḣuşub] gelir, كُتُبٌ [kutub] gibi ve خَشَائِبُ [ḣaşâ΄ib] gelir, كَتَائِبُ [ketâ΄ib] gibi.

Vankulu Lugatı - الخشيب maddesi

اَلْخَشِيبُ [el-ḣaşîb] (ḣâ’nın fethi ve şîn’in kesriyle) Şol kılıçtır ki onun tabʹı zâhir ola, yaʹnî pâsı zâhir ola. Ve cilâ verilmiş kılıca dahi خَشِيبٌ [ḣaşîb] derler. Pes azdâddan olur. Ve şol oktur ki kemâliyle perdâht olmaya. Ve fermûde deveye dahi خَشِيبٌ [ḣaşîb] derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı