اَلْخَضَاضُ [el-ḣaḋâḋ] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) Azca nisvân zînetine denir; yukâlu: مَا عَلَيْهَا إِلاَّ خَضَاضٌ أَيْ يَسِيرُ مِنَ الْحُلِيِّ Ve bön ve ahmak adama denir; خَضَاضَةٌ [ḣaḋâḋat] dahi denir. Ve yazı yazacak mürekkebe denir; kesr ile de câ΄izdir; yukâlu: مَا فِي الدَّوَاةِ خَضَاضٌ أَيْ مِدَادٌ Ve kedi yâhûd ehlî âhûnun boyunlarına taktıkları boğmak taʹbîr olunan kılâdeye denir, مِخْنَقَةٌ [miḣneḵat] maʹnâsına. Ve tutsak boynuna geçirdikleri demir toka ve demir lâleye denir, غُلُّ الْأَسِيرِ [ġullu’l-esîr] maʹnâsına.
اَلْخَضَاضُ [el-ḣaḋâḋ] (ḣâ’nın fethiyle) Nisâ tâ΄ifesinin bezeğinden şey-i kalîl; yukâlu: مَا عَلَيْهَا خَضَاضٌ أَيْ شَيْءٌ مِنَ الْحُلِيِّ Ve
خَضَاضٌ [ḣaḋâḋ] ve
خَضَاضَةٌ [ḣaḋâḋat] Ahmaka dahi derler; yukâlu: رَجُلٌ خَضَاضٌ وَخَضَاضَةٌ أَيْ أَحْمَقُ Ve
خَضَاضٌ [ḣaḋâḋ] Mürekkebe dahi derler, مِدَادٌ [midâd] maʹnâsına. Ve gâh olur ki ḣâ’yı meksûr dahi ederler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı