ed-dimnet ~ اَلدِّمْنَةُ

Kamus-ı Muhit - الدمنة maddesi

اَلدِّمْنَةُ [ed-dimnet] (dâl’ın kesriyle) Dârdan ve nâstan bâkî kalmış âsâr ve nişâneye denir. Ve yurt yerine denir; yukâlu: وَقَفُوا عَلَى دِمْنَةٍ وَهِيَ الْبُقْعَةُ الَّتِي سَوَّدَهَا أَهْلُهَا Ve derûnda muzmer olan hıkd ve kîne-i kadîmeye ıtlâk olunur; yukâlu: فِي قَلْبِهِ دِمْنَةٌ أَيْ حِقْدٌ قَدِيمٌ Ve hâneye karîb mevziʹe ıtlâk olunur ki hânenin süpürüntü makûlesi fazalâtı ilkâ olunur ki süpürüntülük taʹbîr olunur, مَزْبَلَةٌ [mezbelet] maʹnâsına. Nihâye’de “إِيَّاكُمْ وَخَضْرَاءَ الدِّمَنِ” hadîsinde mersûmdur. خَضْرَاءُ الدِّمَنِ süpürüntülük filizi demektir, fürû-mâye nesebden neş΄et eylemiş güzel ʹavretten kinâyedir ki tahzîr buyurulmuştur. Ve

دِمْنَةٌ [dimnet] Dâ΄imâ mâla riʹâyet ve takayyüd eden adama denir ki zikr olundu; cemʹi دِمْنٌ [dimn] gelir hâ’sız ve دِمَنٌ [dimen] gelir, عِنَبٌ [ʹineb] vezninde. Ve Kitâb-ı Kelîle ve Dimne bir kitâbdır ki hukemâ-yı Hind vazʹ ve te΄lîf eylemiştir, hâlen Hümâyûn-nâme dedikleri kitâb onun tercemesidir.

Vankulu Lugatı - الدمنة maddesi

اَلدِّمْنَةُ [ed-dimnet] (dâl’ın kesri ve mîm’in sükûnuyla) Kîn, hıkd maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı