اَلدُّلْدُولُ [ed-duldûl] ve
اَلدُّلْدُلُ [ed-duldul] (dâl’ların zammıyla) Kirpiye denir, قُنْفُذٌ [ḵunfuž] maʹnâsına, ʹalâ-kavlin büyüğüne denir yâhûd kirpiye şebîh bir cins cânvere denir. Şârihin beyânına göre oklu nevʹi olacaktır. Ve
دُلْدُلٌ [Duldul] Fahr-i ʹâlem sallallâhu ʹaleyhi ve sellem hazretlerinin katırları ismidir ki şehbâ΄ yaʹnî kır idi, melik-i İskenderiyye olan Muḵavḵıs ihdâ eylemişti. Ve
دُلْدُلٌ [duldul] Emr-i ʹazîm ve ḣaṯb-ı cesîm maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: عَنَّ لَهُ دُلْدُلٌ أَيْ أَمْرٌ عَظِيمٌ
اَلدُّلْدُلُ [ed-duldul] (dâl’lerin zammı ve lâm-ı evvelin sükûnuyla) Büyük kirpi, kunfuz-ı azîm maʹnâsına. Ve Resûlullâh’ın sallallâhu ʹaleyhi ve sellem katırına دُلْدُلٌ [duldul] dedikleri gâliben kır renkli olup kirpi levninde olduğuna binâ΄endir yâhûd hareket maʹnâsından me΄hûzdur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı