es-sebehlel ~ اَلسَّبَهْلَلُ

Kamus-ı Muhit - السبهلل maddesi

اَلسَّبَهْلَلُ [es-sebehlel] سَبَغْلَلٌ [sebaġlel] vezninde ve mürâdifidir ki yaraksız ve silâhsız fârig ve mücerred kimseye denir, ʹalâ-kavlin bir kimseyi mühtemm eylemediğinden aslâ mübâlât eylemeyip bî-bâk u pervâ olup salını bulanı gezer olan adama denir yâhûd dünyevî ve uhrevî bir ʹamel ile müştagil olmayan battâl ve bî-kâr adama denir ki aylak taʹbîr olunur, hulâsası bâtıl ve beyhûde demektir; yukâlu: جَاءَ فُلَانٌ سَبَهْلَلًا أَيْ سَبَغْلَلًا أَوْ مُخْتَالًا غَيْرَ مُكْتَرِثٍ أَوْ لَا فِي عَمَلِ دُنْيًا وَلَا آخِرَةٍ Kâle’ş-şârih ve minhu kavlu ʹÖmer radıyallâhu ʹanhu: “إِنِّي لَأَكْرَهُ أَنْ أَرَى أَحَدَكُمْ سَبَهْلَلًا لَا فِي عَمَلِ دُنْيًا وَلَا فِي عَمَلِ آخِرَةٍ”

Vankulu Lugatı - السبهلل maddesi

اَلسَّبَهْلَلُ [es-sebehlel] (sîn’in ve bâ’nın ve lâm’ın fethiyle) Bâtıl maʹnâsınadır, Ebû Zeyd rivâyeti üzere; yukâlu: هُوَ الضَّلَالُ بْنُ السَّبَهْلَلِ Yaʹnî bu mecmûʹ-ı terkîb bâtıl demeden ʹibârettir. Ve

سَبَهْلَلٌ [sebehlel] Beyhûde hareket etmeğe dahi derler, Aṡmaʹî rivâyeti üzere; yukâlu: جَاءَ الرَّجُلُ يَمْشِي سَبَهْلَلًا إِذَا جَاءَ وَذَهَبَ فِي غَيْرِ شَيْءٍ Ve kâle emîrü’l-mü΄minîn ʹÖmer radıyallâhu ʹanhu: “إِنِّي لَأَكْرَهُ أَنْ أَرَى أَحَدَكُمْ سَبَهْلَلًا لَا فِي عَمَلِ الدُّنْيَا وَلَا فِي عَمَلِ الْآخِرَةِ” Ve tehî gelmek maʹnâsına da istiʹmâl olunur, Kisâ΄î rivâyeti üzere; yukâlu: جَاءَنَا فُلَانٌ سَبَهْلَلًا أَيْ لَيْسَ مَعَهُ شَيْءٌ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı