el-ʹaḵreb ~ اَلْعَقْرَبُ

Kamus-ı Muhit - العقرب maddesi

اَلْعَقْرَبُ [el-ʹaḵreb] (جَعْفَرٌ [caʹfer] vezninde) Hevâmmdan maʹrûf mûzî cânver adıdır. Fârisîde kej-düm denir; Türkîsi olmayan esmâdandır. Ve bir Etrâkten “kuyruğu örü” diye mesmûʹumuz oldu, “örü” demek kalkık ve yukarı demektir. Ve عَقْرَبٌ [ʹaḵreb] lafzı müzekker ve mü΄ennes olur; şârih der ki te΄nîsi gâlibdir. Ve

عَقْرَبٌ [ʹaḵreb] ʹArabların papuçunda bir kayışa denir ki عَقْرَبٌ [ʹaḵreb] hey΄etinde olur. Ve şol devâle denir ki bir tarafında toka olup kendisiyle atın kuskununu eyere bend ederler; Türkîde dahi ʹakreb derler. Ve

عَقْرَبٌ [ʹaḵreb] Felekte on iki burcdan bir burcun ismidir. Kevâkibleri عَقْرَبٌ [ʹaḵreb] şeklinde olmakla onunla tesmiye olunmuştur. Menâzil-i kamerden شَوْلَةٌ [şevlet] ve قَلْبٌ [ḵalb] ve زُبَانَى [zubânâ]yı müştemildir. Ve

عَقْرَبٌ [ʹAḵreb] ʹUtbe b. Raḩḋa el-Ġifârî nâm kimsenin feresi ismidir.

Vankulu Lugatı - العقرب maddesi

اَلْعَقْرَبُ [el-ʹaḵreb] Maʹrûf cânverin ismidir. Ve gökte olan burûcun birinin dahi ismidir; cemʹi اَلْعَقَارِبُ [el-ʹaḵârib] gelir, ʹayn’ın fethi ve râ’nın kesriyle. Ve

عَقْرَبٌ [ʹaḵreb] Mü΄ennes-i semâ΄îdir. Ve onun ünsâsında عَقْرَبَةٌ [ʹaḵrebet] ve عَقْرَبَاءُ [ʹaḵrebâ΄] derler memdûden gayr-i munsarftır. Ve müzekkerine اُلْعُقْرُبَانُ [el-ʹuḵrubân] derler ʹayn’ın zammıyla. Ve عُقْرُبَانٌ [ʹuḵrubân] bir cânvere ıtlâk olunur ki onun uzun ayakları vardır ve kuyruğu عَقْرَبٌ [ʹaḵreb] kuyruğu gibi değildir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı