el-mustemît ~ اَلْمُسْتَمِيتُ

Kamus-ı Muhit - المستميت maddesi

اَلْمُسْتَمِيتُ [el-mustemît] (مُسْتَفِيدٌ [mustefîd] vezninde) Şol bahâdıra ıtlâk olunur ki cenk ve kıtâl hengâmında mevtten katʹâ mübâlât eylemeye, gûyâ ki mevte tâlib ve müteʹarriz ola; yukâlu: هُوَ مُسْتَمِيتٌ أَيْ شُجَاعٌ طَالِبٌ لِلْمَوْتِ Ve bir husûs için kemâl-i tehâlükünden nâşî talebinde gereği gibi düşünüp nasb-ı nefs ve ifrâg-ı havsala-i saʹy u ikdâm eyleyen kişiye denir ki gûyâ ona zafer-yâb olmadığı sûrette hayâttan bî-nasîb olur; yukâlu: مُسْتَمِيتٌ لِلْأَمْرِ أَيْ مُسْتَرْسِلٌ لَهُ Ve

مُسْتَمِيتٌ [mustemît] Yumurta kabuğunun içinde olan ince zara ıtlâk olunur. Ve bu, istirhâ΄ maʹnâsından me΄hûzdur ki: إِسْتَمَاتَ الشَّيْءُ derler, إِسْتَرْخَى maʹnâsına.

Vankulu Lugatı - المستميت maddesi

اَلْمُسْتَمِيتُ [el-mustemît] (mîm’in zammı ve sîn’in sükûnuyla) Bir nesneye mütemahhız ve münbasıt olmak; yukâlu: هُوَ مُسْتَمِيتٌ لِلْأَمْرِ أَيْ مُسْتَرْسَلٌ لَهُ Ve

مُسْتَمِيتٌ [mustemît] Şol kimseye derler ki kıtâl hîninde ölümden bâk çekmeye.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı