el-musebbel ~ اَلْمُسَبَّلُ

Kamus-ı Muhit - المسبل maddesi

اَلسَّبَلَانِيُّ [es-sebelâniyy] (fetehâtla ve yâ-yı nisbetle) ve

اَلْمُسْبِلُ [el-musbil] (مُحْسِنٌ [muḩsin] vezninde) ve

اَلْمُسْبَلُ [el-musbel] (مُكْرَمٌ [mukrem] vezninde) ve

اَلْمُسَبِّلُ [el-musebbil] (مُحَدِّثٌ [muḩaddišamp;] vezninde) ve

اَلْمُسَبَّلُ [el-musebbel] (مُعَظَّمٌ [muʹażżam] vezninde) ve

اَلْأَسْبَلُ [el-esbel] (أَحْمَدُ [aḩmed] vezninde) سَبَلَةٌ [sebelet]i uzun adama denir. Şârih der ki burada سَبَلَةٌ [sebelet]ten murâd bıyık uçlarıdır; yukâlu: رَجُلٌ سَبَلَانِيٌّ وَمُسْبِلٌ وَمُسْبَلٌ وَمُسَبِّلٌ وَمُسَبَّلٌ وَأَسْبَلُ أَيْ طَوِيلُ السَّبَلَةِ Ve

مُسْبِلٌ [musbil] (مُحْسِنٌ [muḩsin] vezninde) Zekere ıtlâk olunur. Ve kelere denir ضَبٌّ [ḋabb] maʹnâsına. Ve kumar oklarından altıncıya yâhûd beşinciye denir. Ve şehr-i zi’l-hiccenin ism-i kadîmidir, eyyâm-ı seneyi nihâyete إِسْبَالٌ [isbâl] eylediği için. Ve

مُسَبَّلٌ [musebbel] (مُعَظَّمٌ [muʹażżam] vezninde) Yakışıksız, bed-kıyâfet koca kişiye denir.

Vankulu Lugatı - المسبل maddesi

اَلْمُسْبِلُ [el-musbil] (mîm’in zammı ve sîn’in sükûnu ve bâ’nın kesri ile) Kumâr oklarının altıncı okudur ki ona مُصْفَحٌ [muṡfaḩ] dahi derler mîm’in zammı ve fâ’nın fethiyle.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı