el-herîr ~ اَلْهَرِيرُ

Kamus-ı Muhit - الهرير maddesi

اَلْهَرُّ [el-herr] (hâ’nın fethi ve râ’nın şeddesiyle) ve

اَلْهَرِيرُ [el-herîr] (صَرِيرٌ [ṡarîr] vezninde) Bir nesneden hoşlanmayıp kerîh görmek maʹnâsınadır; yukâlu: هَرَّ الشَّيْءَ هَرًّا وَهَرِيرًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالثَّانِي إِذَا كَرِهَهُ Ve

هَرٌّ [herr] Dikenli şecer ve nebâtın dikenleri kurumakla ürperip diklenmek maʹnâsınadır; yukâlu: هَرَّ الشَّوْكُ هَرًّا إِذَا يَبِسَ وَتَنَفَّشَ Ve dağılmış üzüm dânelerini ekl eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: هَرَّ الرَّجُلُ إِذَا أَكَلَ هَرُورَ الْعِنَبِ Ve ishâlle yürek sürmek maʹnâsınadır ki kuş kısmında sağnamak ve çımkırmak taʹbîr olunur; yukâlu: هَرَّ بِسَلْحِهِ إِذَا رَمَى بِهِ Ve bed-hûy olmak maʹnâsınadır; yukâlu: هَرَّ الرَّجُلُ هَرًّا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا سَاءَ خُلُقُهُ Ve deve kısmı هُرَارٌ [hurâr] ʹilletine uğramak ve ishâle uğrayıp helâk olmak maʹnâlarınadır, ke-mâ se-yuzkerâni. Ve

هَرٌّ [herr] Deve kısmına mahsûs bir gûne zecr ve âzâr hikâyesidir. Ve bir adamın yüzüne köpek gibi haykırmak maʹnâsınadır; yukâlu: هَرَّ فِي وَجْهِهِ كَمَا يَهِرُّ الْكَلْبُ إِذَا صَوَّتَ Ve

هَرِيرٌ [herîr] Köpek kısmı soğuğa tahammül eylememekten nâşî ürümekten aşağıca seslenmek maʹnâsınadır ki sızlamak ve sinilemek ve kığırdanmak taʹbîr olunur; yukâlu: هَرَّ الْكَلْبُ هَرِيرًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا صَاتَ دُونَ نُبَاحٍ مِنْ قِلَّةِ صَبْرِهِ عَلَى الْبَرْدِ Ve bu maʹnâda müteʹaddî olur; yukâlu: هَرَّ الْكَلْبَ الْبَرْدُ إِذَا صَوَّتَهُ Ve yay çınramak maʹnâsınadır; yukâlu: هَرَّتِ الْقَوْسُ إِذَا صَوَّتَتْ

Vankulu Lugatı - الهرير maddesi

اَلْهَرِيرُ [el-herîr] (hâ’nın fethi ve râ’nın kesri ve meddiyle) Kelbin ürümekten ednâ olan âvâzıdır, soğuk te΄sîrine ʹadem-i tahammülden hâsıl olur; yukâlu: هَرَّ الْكَلْبُ يَهِرُّ هَرِيرًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي Ve

هَرِيرٌ [herîr] Bir nesneyi kerîh görmeğe dahi derler; yukâlu: هَرَّ فُلَانٌ اَلْكَاسَ وَالْحَرْبَ أَيْ كَرِهَهُمَا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı