el-herheret ~ اَلْهَرْهَرَةُ

Kamus-ı Muhit - الهرهرة maddesi

اَلْهَرْهَرَةُ [el-herheret] (زَلْزَلَةٌ [zelzelet] vezninde) Koyun ve keçi kısmını su içmeğe çağırmak yâḩûd suya götürmek maʹnâsınadır; yukâlu: هَرْهَرَ بِالْغَنَمِ إِذَا دَعَاهَا لِلْمَاءِ أَوْ أَوْرَدَهَا Ve bir nesneyi ırgalamak maʹnâsınadır; yukâlu: هَرْهَرَ الشَّيْءَ إِذَا حَرَّكَهُ Ve bir adama taʹaddî eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: هَرْهَرَ الرَّجُلُ عَلَيْهِ إِذَا تَعَدَّى Ve

هَرْهَرَةٌ [herheret] Hindîlerin cenk hengâmında olan gırîv ve feryâdlarından hikâyedir. Ve koyun kısmı birden melemek maʹnâsınadır; yukâlu: هَرْهَرَ الضَّأْنُ إِذَا صَاتَ Ve beyhûde gülmek maʹnâsınadır; yukâlu: هَرْهَرَ الرَّجُلُ إِذَا ضَحِكَ فِي الْبَاطِلِ

Vankulu Lugatı - الهرهرة maddesi

اَلْهَرْهَرَةُ [el-herheret] (ʹalâ-vezni اَلزَّلْزَلَة [ez-zelzelet]) Koyunu daʹvet etmek; yukâlu: هَرْهَرْتُ بِالْغَنَمِ إِذَا دَعَوْتَهُ Ve

هَرْهَرَةٌ [herheret] Bir nesneyi tahrîk etmeğe dahi derler; tekûlu: هَرْهَرْتُ الشَّيْءَ إِذَا حَرَّكْتَهُ وَهِيَ لُغَةٌ فِي قَرْقَرْتُهُ Ve Cevherî eydür: Ben bu lafzı Ebû Turâb’ın Kitâb-ı İʹtiḵâb’ından nakl ettim, kimseden istimâʹ etmeksizin.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı