اَلْهَيْدَبُ [el-heydeb] (صَيْقَلٌ [ṡayḵal] vezninde) Zemîne doğru saçak saçak sarkık olan yağmurlu buluta denir; ʹalâ-kavlin saçak saçak olan eteklerine denir ki yağarken o hey΄ette görünür. Ve هُدْبٌ [hudb] gibi esvâbın saçağına ve püskülüne denir. Ve sölpük ve sarkık olan ʹavret fercine denir. Ve zincirlenip akan göz yaşına ıtlâk olunur ki hutût ve huyût şeklinde nüzûl ve cereyân eder. Ve
هَيْدَبٌ [Heydeb] ʹAbdu ʹAmr b. Râşid’in feresi ismidir. Ve ʹamel-mânde, künd ve sakîl kişiye ıtlâk olunur ki min-baʹd işten güçten kalmış, bir işe yaramaz olmuş kimsedir; yukâlu: فُلاَنٌ صَارَ هَيْدَبًا أَيْ عَيًّا ثَقِيلاً
اَلْهَيْدَبُ [el-heydeb] (hâ’nın fethi ve yâ’nın sükûnuyla جَعْفَر [caʹfer] vezni üzere) Ağır cânlı olup sakîl olan kimse. Ve
هَيْدَبُ السَّحَابِ [heydebu’s-seḩâb] Şol bulut yağmağa başladıkta uzun uzun ip gibi görünen nesnelerdir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı