el-henʹat ~ اَلْهَنْعَةُ

Kamus-ı Muhit - الهنعة maddesi

اَلْهَنْعَةُ [el-henʹat] (تَمْرَةٌ [temret] vezninde) Bir türlü damgaya denir ki devenin boynunun aşağı tarafına basılır. Ve

هَنْعَةٌ [Henʹat] Menâzil-i kamerden bir menzil ismidir ki sıravardı beş kevkebden ʹibârettir. Bunlar cevzâ sûretinin sol omuzunda vâkiʹdir, bi-aynihi tersine yazılmış celî lâm-ı müfred sûretinde görünür. ʹİnde’l-baʹz kehkeşânda cevzâ ile zirâʹ-ı makbûza beyninde vâkiʹ çifte iki berrâk kevkebden ʹibârettir yâhûd kavs sûretinde görünür sekiz kevkeb vardır ki ذِرَاعُ الْأَسَدِ dahi derler, o sûret-i kavsın kabzasında merkûz olan iki kevkebe هَنْعَةٌ [henʹat] derler yâhûd هَقْعَةٌ [haḵʹat] ʹakibinde iki berrâk kevkebdir ki kehkeşânda vâkiʹdir, miyâneleri bir kamçı boyu mikdârdır, ammâ asl menzil-i kamer هَنْعَةٌ [henʹat] hizâsinda تَحَايِي [teḩâyî] taʹbîr olunur üç dâne kevkebden ʹibârettir, her birine تِحْيَاةٌ [tiḩyât] [denir] tâ’nın kesriyle.

Vankulu Lugatı - الهنعة maddesi

اَلْهَنْعَةُ [el-henʹat] (hâ’nın fethi ve nûn’un sükûnuyla) Şol dâga derler ki deve boynunun altında olur; yukâlu: هُنِعَ الْبَعِيرُ عَلَى الْبِنَاءِ لِلْمَجْهُولِ Ve

هَنْعَةٌ [henʹat] Cevzânın menkib-i eyserine dahi derler ki beş yıldızdır ki saf bağlayıp dizilmişlerdir, kamer onlara nâzil olur. Ve مَنْكِبٌ [menkîb] omuza derler, dûş maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı