اَلْهَيْثُ [el-heyšamp;] (مَيْلٌ [meyl] vezninde) ve
اَلْهَيَثَانُ [el-heyešamp;ân] (fetehâtla) Bir kimseye cüz΄îce nesne vermek maʹnâsınadır; yukâlu: هَاثَ لَهُ يَهِيثُ هَيْثًا وَهَيَثَانًا إِذَا أَعْطَاهُ شَيْئًا يَسِيرًا Ve deprenmek maʹnâsınadır; yukâlu: هَاثَ الشَّيْءُ إِذَا تَحَرَّكَ Ve hâcet ve iktizâ kadar mâla dest-res olmak maʹnâsınadır; yukâlu: هَاثَ مِنَ الْمَالِ إِذَا أَصَابَ مِنْهُ حَاجَتَهُ Ve mâlı ifsâd eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: هَاثَ فِي الْمَالِ إِذَا أَفْسَدَ فِيهِ Ve verilecek nesneyi vezn ve keyl ve takdîr eylemeyip toprak atar gibi ʹan-cüzâfin vermek maʹnâsınadır; yukâlu: هَاثَ لَهُ إِذَا حَثَا فِي اْلإِعْطَاءِ
اَلْهَيْثُ [el-heyšamp;] ve
اَلْهَيَثَانُ [el-heyešamp;ân] (hâ’nın fethi ve yâ’nın sükûnuyla evvelde ve yâ’nın dahi fethiyle sânîde) Az nesne vermektir, Ebû Zeyd rivâyeti üzere; tekûlu: هِثْتُ لَهُ هَيْثًا وَهَيَثَانًا إِذَا أَعْطَيْتَهُ شَيْئًا يَسِيرًا Ve
هَيْثٌ [heyšamp;] Hareket maʹnâsına da gelir, هَيْشٌ [heyş] gibi, Aṡmaʹî eyitti.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı