el-vaḵm ~ اَلْوَقْمُ

Kamus-ı Muhit - الوقم maddesi

اَلْوَقْمُ [el-vaḵm] (vâv’ın fethi ve ḵâf’ın sükûnuyla) Kahr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: وَقَمَهُ وَقْمًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا قَهَرَهُ Ve bir adamı tezlîl ve hâkisâr eylemek yâhûd pek çirkîn redd ile redd eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: وَقَمَهُ إِذَا أَذَلَّهُ أَوْ رَدَّهُ أَقْبَحَ الرَّدِّ Ve bir adamı pek mahzûn eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: وَقَمَهُ إِذَا حَزَنَهُ أَشَدَّ الْحُزْنِ Ve râkib dâbbeyi tevkîf için yularını yâ dizginini ʹunf ve zor ile çekmek maʹnâsınadır; yukâlu: وَقَمَ الدَّابَّةَ إِذَا جَذَبَ عِنَانَهَا لِيَقِفَ Ve tencerenin kaynaması dinmek maʹnâsınadır; yukâlu: وَقَمَتِ الْقِدْرُ إِذَا سَكَنَ غَلَيَانُهَا Ve yer çiğnenip otları otlanmak maʹnâsınadır; yukâlu: وُقِمَتِ الْأَرْضُ عَلَى بِنَاءِ الْمَجْهُولِ إِذَا أُكِلَ نَبَاتُهَا وَوُطِئَتْ

Vankulu Lugatı - الوقم maddesi

اَلْوَقْمُ [el-vaḵm] (vâv’ın fethi ve ḵâf’ın sükûnuyla) Redd etmek, Aṡmaʹî rivâyeti üzere; yukâlu: وَقَمَهُ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا رَدَّهُ Ve Ebû ʹUbeyde eyitti: وَقْمٌ [vaḵm] kahr etmeğe derler. Ve

وَقْمٌ [vaḵm] Uyanı ʹunfle çekmeğe dahi derler. Ve

وَقْمٌ [vaḵm] Bir kimseyi hâcetinden ʹunfle döndürmeğe dahi derler; yukâlu: وَقَمْتُ الرَّجُلَ عَنْ حَاجَتِهِ إِذَا رَدَدْتَهُ أَقْبَحَ الرَّدِّ Ve

وَقْمٌ [vaḵm] Bir kimsenin ʹırzın kesr edip zelîl etmeğe dahi derler; yukâlu: وَقَمَ اللهُ الْعَدُوَّ إِذَا أَذَلَّهُ Ve

وَقْمٌ [vaḵm] Yer çiğnenip otu yenmeğe dahi derler; yukâlu: وُقِمَتِ الْأَرْضُ إِذَا وُطِئْتَ وَأُكِلَ نَبَاتُهَا Ve gâh olur وُكِمَتْ dahi derler kâf’la ve kezâlik اَلْمَوْكُومُ yaʹnî مَوْكُومٌ [mevkûm] dahi مَوْقُومٌ [mevḵûm] gibidir, şedîdü’l-hüzn maʹnâsına olmakta ʹalâ-mâ se-yecî΄u.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı