el-vaʹy ~ اَلْوَعْيُ

Kamus-ı Muhit - الوعي maddesi

اَلْوَعْيُ [el-vaʹy] (رَعْيٌ [raʹy] vezninde) Bir nesneyi saklamak ve sözü ezberlemek maʹnâsınadır ki kalbde saklamaktan ʹibârettir; yukâlu: وَعَى الشَّيْءَ وَالْكَلَامَ وَعْيًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا حَفِظَهُ Ve biriktirmek maʹnâsınadır;yukâlu: وَعَاهُ إِذَا جَمَعَهُ Ve bedende sınık kemik eğrice onulup bitişmek maʹnâsınadır; yukâlu: وَعَى الْعَظْمُ إِذَا بَرَأَ عَلَى عَثْمٍ Ve

وَعْيٌ [vaʹy] Cirâhattan akan irine ve sarı suya denir; yukâlu: سَالَ مِنْهُ الْوَعْيُ أَيِ الْقَيْحُ وَالْمِدَّةُ Ve girîv ve feryâda ve çığıltıya denir, ʹalâ-kavlin kilâb kısmının şamatalarına mahsûstur. Ve ḣulüvv ve iftirâk maʹnâsınadır ki nefye mahsûs olmakla zarûrî ve nâçâr demek olur; tekûlu: مَا لِي عَنْهُ وَعْيٌ أَيْ بُدٌّ Ve kudret ve temâsük maʹnâsınadır; yukâlu: لَا وَعْيَ لَكَ عَنْ ذَلِكَ أَيْ لَا تَمَاسُكَ دُونَهُ

Vankulu Lugatı - الوعي maddesi

اَلْوَعْيُ [el-vaʹy] (vâv’ın fethi ve ʹayn’ın sükûnuyla) Bir nesneyi hıfz etmek; yukâlu: وَعَاهُ إِذَا حَفِظَهُ Ve

وَعْيٌ [vaʹy] Temâsük ve intizâm maʹnâsına dahi derler; yukâlu: لَا وَعْيَ عَنْ ذَلِكَ الْأَمْرِ أَيْ لَا تَمَاسُكَ دُونَهُ Ve

وَعْيٌ [vaʹy] Hulüvv maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: مَا لِي عَنْهُ وَعْيٌ أَيْ بُدٌّ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı