اَلْبَتُّ [el-bett] (bâ’nın fethi ve tâ’nın teşdîdiyle) Şol taylasâna yaʹnî büyük ridâ gibi boyun ve arka şâlına denir ki خَزٌّ [ḣazz] dedikleri tiftikten ve gayrıdan mensûc ola. Ve خَزٌّ [ḣazz] Miṡbâḩ’ın ve sâ΄ir usûlün beyânına göre fi’l-asl bir cânverin yaʹnî deniz koyununun ismidir, baʹdehu onun yününden yaʹnî tiftiğinden masnûʹ şâla ve sûfa ıtlâk olunmuştur. Ve arışı ve argacı ipek olan kumaşa da خَزٌّ [ḣazz] ıtlâk olunur. Ve baʹzılar خَزٌّ [ḣazz]ı hilâlî ile beyân eylediler ki arışı ipek ve argacı iplik yâ pamuk ola; yukâlu: جَاءَ وَعَلَيْهِ بَتٌّ أَيْ طَيْلَسَانٌ مِنْ خَزٍّ وَنَحْوِهِ Ve
بَتٌّ [Bett] İki feres ismidir. Ve ʹIrâḵ’ta Zâžân kurbünde bir karye adıdır; Aḩmed b. ʹAlî el-Kâtib el-Bettî ve ʹOšamp;mân el-Faḵîh el-Baṡrî el-Bettî oradandır. Ve
بَتٌّ [Bett] Baġdâd kazâsında Baʹḵûbâ ile Ebû Herz nâm karye meyânında bir karye adıdır. Ve
بَتٌّ [bett] Masdar olur, kesmek maʹnâsınadır; yukâlu: بَتَّ الشَّيْءَ بَتًّا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالثَّانِي إِذَا قَطَعَهُ Ve kesilmek, inkıtâʹ maʹnâsınadır. Bu maʹnâ şârihin beyânına göre garîbdir; ve yukâlu: اَلسَّكْرَانُ لاَ يَبُتُّ بِضَمِّ الْبَاءِ وَلاَ يَبِتُّ بِكَسْرِهَا وَلاَ يُبِتُّ مِنَ اْلإِفْعَالِ أَيْ صَارَ بِحَيْثُ لاَ يَقْطَعُ أَمْرًا Ve
بَتٌّ [bett] Değirmeni sol tarafa çevirmek maʹnâsınadır, niteki شَزْرٌ [şezr] sağ tarafa çevirmeğe denir; yukâlu: طَحَنَ بَتًّا أَيِ ابْتَدَأَ فِي اْلإِدَارَةِ بِالْيَسَارِ
اَلْبُتُوتُ [el-butût] (zammeteynle) بَتٌّ [bett]in cemʹi. Ve
بَتٌّ [bett] Kesmek maʹnâsına gelir; tekûlu: بَتَّهُ يَبُتُّهُ وَيَبِتُّهُ مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَالثَّانِي وَهَذَا شَاذٌّ لِأَنَّ بَابَ الْمُضَاعَفِ إِذَا كَانَ يَفْعِلُ مِنْهُ مَكْسُورًا لَا يَجِيءُ مُتَعَدِّيًا إِلَا أَحْرُفٌ مَعْدُودَةٌ وَهِيَ بَتَّهُ وَعَلَّهُ وَنَمَّهُ وَشَدَّهُ وَحَبَّهُ وَهَذِهِ الْأَخِيرَةُ وَحْدَهَا عَلَى لُغَةٍ وَاحِدَةٍ وَإِنَّمَا سَهَّلَ تَعَدِّي هَذِهِ الْأَحْرُفِ إِلَى الْمَفْعُولِ اشْتِرَاكُ الضَّمِّ وَالْكَسْرِ فِيهِنَّ Ve عَلٌّ [ʹall] içmek ve نَمٌّ [nemm] koğlamak maʹnâsınadır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı