Mü΄ellifin Baṡâ΄ir’de beyânına göre asl طِيبٌ [ṯîb] havâssın istilzâz eylediği nesneden ʹibârettir, etʹime ve eşribe ve sâ΄ir nesnelerden gerek taʹm ve rîh ve gerek pâkîzelik ve hoş-manzarlık cihetiyle olsun ve gerek maʹnevî olsun mâl-ı helâl gibi. İntehâ. Ve tekûlu: طِبْتُ بِهِ نَفْسًا أَيْ طَابَتْ بِهِ نَفْسِي Zîrâ temeyyüz maʹnâda fâʹildir. Ve
طَابٌ [ṯâb] ve
طِيبٌ [ṯîb] ve
طِيبَةٌ [ṯîbet] ve
تَطْيَابٌ [teṯyâb] Yer otlu ve çayırlı olmak maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: طَابَتِ الْأَرْضُ إِذَا أَكْلَأَتْ Ve müteʹaddî olur, bir nesneyi hoş ve pâkîze ve gökçek eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: طَابَهُ أَيْ طَيَّبَهُ Ve
طَابٌ [ṯâb] طِيبٌ [ṯîb] maʹnâsınadır ki hoş ve pâkîze olan nesneye denir; vasf-bi’l-masdardır, خَبِيثٌ [ḣabîšamp;] mukâbilidir. Ve
طَابٌ [Ṯâb] Baḩreyn kazâsında bir karye adıdır. Ve Fârs ülkesinde bir ırmak adıdır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı