ḩullân ~ حُلَّانٌ

Vankulu Lugatı - حلان maddesi

اَلْحُلَّانُ [el-ḩullân] (ḩâ’nın zammı ve lâm’ın teşdîdiyle) Şol oğlaktır ki henüz anası karnından alınmış ola. Ve bu فُعَّالٌ [fuʹʹâl] vezni üzeredir, zîrâ حُلَّامٌ [ḩullâm]dan mübeddeldir ki ikisi de bir maʹnâyadır. Ve bunu حُلَّالٌ [ḩullâl]dan kılarsan فُعْلَانٌ [fuʹlân] vezni üzere bu defʹa emr bi’l-ʹaks olup حُلَّامٌ [ḩullâm]da olan mîm nûn’dan mübeddel olur. Ve Aṡmaʹî eyitti: حُلَّامٌ [ḩullâm] ve حُلَّانٌ [ḩullân] mîm’le ve nûn’la koyunun hurdeleridir, صِغَارُ الْغَنَمِ maʹnâsına. Ve İbnu’s-Sikkît eyitti: حُلَّامٌ [ḩullâm] hacc-ı şerîfte kurbâna yarayan koyuna derler. Ve

حُلَّانٌ [ḩullân] Kurbâna yarayan oğlağa dahi derler dedi. Ve baʹzılar eyitti:Kelerin hurdesine حُلَّانٌ [ḩullân] ve ʹArab tavşanının hurdesine جُفْرَةٌ [cufret] derler dedi, egerçi Cevherî bâb-ı râ’da جُفْرَةٌ [cufret] anasından müstagnî olan oğlağa derler demiştir. Ve Ebû ʹUbeyd eyitti: حُلَّانٌ [ḩullân]da bir tefsîr dahi vardır ve o tefsîr budur ki zamân-ı câhiliyyette bir oğlak doğsa kulağın kesip eydürlerdi: أَللَّهُمَّ إِنْ عَاشَ فَقَنِيٌّ وَإِنْ مَاتَ فَزَكِيٌّ Yaʹnî eger sağır kalırsa intifâʹ için saklanan davarlardan olsun ve eger ölürse boğazlanmışlardan olsun pes sağ kaldıkta diledikleri üzere müntefiʹ olurlardı ve eger ölse boğazlanmıştır diye ekl ederlerdi.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı