ḩafṡ ~ حَفْصٌ

Kamus-ı Muhit - حفص maddesi

اَلْحَفْصُ [el-ḩafṡ] (ḩâ’nın ve fâ’nın sükûnuyla) Meşin zenbîle denir ki onunla ayırtlanan kuyunun çamurunu çekip pâk ederler. Cemʹi أَحْفَاصٌ [aḩfâṡ] ve حُفُوصٌ [ḩufûṡ] gelir. Ve

حَفْصٌ [ḩafṡ] Arslan yavrusuna denir. Bu maʹnâya mebnî Resûl-i ekrem sallallâhu ʹaleyhi ve sellem hazretleri ʹÖmer b. el-Ḣaṯṯâb radıyallâhu ʹanhu cenâblarını Ebû Ḩafṡ ile tekniye eylediler. Ve Ḩafṡ b. Ebî Cebele ve Ḩafṡ b. es-Sâ΄ib ve Ḩafṡ b. el-Muġîre ashâbdandır. Ve

حَفْصٌ [ḩafṡ] Masdar olur, biriktirmek maʹnâsına; yukâlu: حَفَصَ الشَّيْءَ حَفْصًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا جَمَعَهُ Ve bir nesneyi elden bırakmak maʹnâsınadır; yukâlu: حَفَصَ الشَّيْءَ مِنْ يَدِهِ إِذَا أَلْقَاهُ

Vankulu Lugatı - حفص maddesi

أُمُّ حَفْصَةَ [ummu Ḩafṡat] (ḩâ’nın fethi ve fâ’nın sükûnuyla) Tavuk, دَجَاجَةٌ [decâcet] maʹnâsına. Ve

حَفْصٌ [ḩafṡ] Cemʹ etmek maʹnâsına da gelir; tekûlu: حَفَصْتُ الشَّيْءَ إِذَا جَمَعْتَهُ İbn Dureyd rivâyeti üzere.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı