اَلْحَفِيظُ [el-ḩafîż] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) ve
اَلْحَافِظُ [el-ḩâfiż] Sıfatlardır; yukâlu: هُوَ حَفِيظٌ وَحَافِظٌ أَيْ حَارِسٌ Ve
حَفِيظٌ [ḩafîż] Bir nesneye mü΄ekkel olan kimseye ıtlâk olunur; yukâlu: هُوَ حَفِيظٌ عَلَيْهِ أَيْ مُؤَكَّلٌ Ve
حَفِيظٌ [Ḩafîż] Miskâl-i zerre arz ve semâda olan eşyâdan bir nesne hıfzından baʹîd ve gâ΄ib olmayan Hazret-i Ḩakk’ın esmâ-i hüsnâsındandır, teʹâlâ şânuhu; nekûlu: “وَاللهُ حَفِيظٌ لاَ يَعْزُبُ عَنْهٌ شَيْءٌ فِي السَّمَوَاتِ وَلاَ فِي الْأَرْضِ” Ve حَافِظٌ [ḩâfiż]in cemʹi حُفَّاظٌ [ḩuffâż] gelir ḩâ’nın zammı ve fâ’nın teşdîdiyle ve حَفَظَةٌ [ḩafeżat] gelir fetehâtla. Kezâlik حَافِظٌ [ḩâfiż] bir nesneye mü΄ekkel ve nigeh-bân olan kimseye denir. Ve açık ve doğru yola ıtlâk olunur, sâlikini iştibâh ve inhirâftan hıfz eylediği için; yukâlu: طَرِيقٌ حَافِظٌ أَيْ بَيِّنٌ مُسْتَقِيمٌ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı