دُبَارٌ [dubâr] (غُرَابٌ [ġurâb] ve كِتَابٌ [kitâb] veznlerinde) Çarşamba gününün nâm-ı kadîmidir, يَوْمُ الْأَرْبِعَاءِ [yevmu’l-erbiʹâ΄] maʹnâsına; teşe΄΄ümlerine mebnî ıtlâk eylemişler idi. Pes çarşamba ile teşe΄΄üm efʹâl-i Câhiliyye’dendir. Ve İmâm Ḣalîl, Kitâbü’l-ʹAyn’da bunu leyle΄-i erbiʹâ ile tefsîr eylemekle taglîbe mebnî olur. Ve
دِبَارٌ [dibâr] (dâl’ın kesriyle) مُدَابَرَةٌ [mudâberet] gibi mufâʹaletten masdardır, muhâsame ve muʹâdât maʹnâsınadır; yukâlu: دَابَرَهُ مُدَابَرَةً وَدِبَارًا إِذَا عَادَاهُ Ve
دِبَارٌ [dibâr] Ekinler aralıklarında olan küçük su arklarına denir. Ve cenklerde olan vekâyiʹ ve hezâyime ıtlâk olunur ki دَبْرَةٌ [debret] in cemʹi olmuş olur.
دُبَارٌ [dubâr] (dâl’ın zammıyla) Çarşamba gününün ismidir, ʹArabların esmâ-i kadîmesindendir.
اَلدِّبَارُ [ed-dibâr] (dâl’ın kesriyle) دِبَارةٌ [dibâret], bir dönüm yere derler, nitekim mürûr etti. Ve
دِبَارٌ [dibâr] Vakt gittiğinden sonra demek olur; yukâlu: فُلَانٌ يَأْتِي الصَّلَاةَ دِبَارًا أَيْ بَعْدَ مَا ذَهَبَ الْوَقْتُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı