serd ~ سَرْدٌ

Kamus-ı Muhit - سرد maddesi

اَلسَّرْدُ [es-serd] (فَرْدٌ [ferd] vezninde) ve

اَلسِّرَادُ [es-sirâd] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Meşin ve sahtiyân makûlesi nesne dikmek maʹnâsınadır; yukâlu: سَرَدَ الْأَدِيمَ سَرْدًا وَسِرَادًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَالْأَوَّلِ إِذَا خَرَزَهُ Ve delmek maʹnâsınadır; yukâlu: سَرَدَ الشَّيْءَ إِذَا ثَقَبَهُ Ve cenk libâsı olan zırh örmek maʹnâsınadır; yukâlu: سَرَدَ الدِّرْعَ إِذَا نَسَجَهُ Ve سَرْدٌ [serd] lafzı mutlakan örülmüş zırhlara ve sâ΄ir halka halka örülmüş nesnelere ism-i câmiʹdir ki vasf bi’l-masdardır; yukâlu: جَاؤُوا وَعَلَيْهِمْ سَرْدٌ أَيْ دُرُوعٌ Ve

سَرْدٌ [serd] Kelâmı cevâhir-i manzûme gibi hüsn-i edâ ile muttasılan ve muntazaman sevk eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: سَرَدَ الْحَدِيثَ إِذَا أَجَادَ سِيَاقَهُ Ve

سَرْدٌ [Serd] Ezd bilâdında bir mevziʹ adıdır. Ve

سَرْدٌ [serd] Muttasılan oruç tutmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: سَرَدَ الصَّوْمَ إِذَا تَابَعَهُ

Vankulu Lugatı - سرد maddesi

اَلسَّرْدُ [es-serd] (sîn’in fethi ve râ’nın sükûnuyla) Sahtiyân dikmek. Ve

سَرْدٌ [serd] Şol zırha derler ki halkalarından örülmüş ola ve halkalarına dahi derler. Ve sözü muntazam söylemeye dahi derler; yukâlu: فُلَانٌ يَسْرُدُ الْحَدِيثَ سَرْدًا إِذَا كَانَ جَيِّدَ السِّيَاقِ Ve bir nesneyi birbirine ulaştırmağa dahi derler; yukâlu: سَرَدْتُ الصَّوْمَ أَيْ تَابَعْتُهُ Ve bir aʹrâbîye أَتَعْرِفُ الْأَشْهُرَ الْحُرُمَ dediler, eyitti: نَعَمْ ثَلَاثَةٌ سَرْدٌ وَوَاحِدٌ فَرْدٌ ki سَرْدٌ [serd] olan zu’l-kaʹde ve zi’l-hicce ve muharrem ve ferd olan recebdir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı