serv ~ سَرْوٌ

Kamus-ı Muhit - سرو maddesi

اَلسَّرْوُ [es-serv] (sîn’in fethi ve râ’nın sükûnuyla) Bu ismle maʹrûf şecer ismidir; müfredi سَرْوَةٌ [servet]tir. Mü΄ellif عَرْعَرٌ [ʹarʹar]ı bununla tefsîr eylemişti. Ve

سَرْوٌ [serv] Dağın kalın ve yumru yeriyle derenin mâ-beyni olan bayıra denir ki dağın böğrü olacaktır. Ve nebât içre olur bir gûne kurtçağıza denir. Ve Ḩimyer kabîlesinin karâr-gâhları olan yurdun adıdır. Ve bir niçe mevâziʹ ismidir ki ânifen سَرَاةٌ [Serât] ʹunvânıyla zikr olundu. Ve

سَرْوٌ [Serv] Esmâdandır: Muḩammed b. Serv ehâdîs-i mevzûʹa vazʹ eder bir şahs idi. Ve

سَرْوٌ [serv] Masdar olur, çekirge yumurtlamak maʹnâsınadır; yukâlu: سَرَتِ الْجَرَادَةُ تَسْرُو سَرْوًا إِذَا بَاضَتْ Ve bu mehmûz da lügattir. Ve bir nesneyi bir adam kendi üzerinden bertaraf edip atmak maʹnâsınadır, libâsını eğninden çıkarıp atmak gibi; yukâlu: سَرَا الثَّوْبَ عَنْهُ إِذَا أَلْقَاهُ Ve bir kimse şeref ve asâletle mürüvvet-mend olmak maʹnâsınadır. Ve bunda ism dahi olur, ke-mâ se-yuzkeru.

Vankulu Lugatı - سرو maddesi

اَلسَّرْوَةُ [es-servet] (sîn’in fethi ve râ’nın kezâlik sükûnuyla) Vâhidi, bir سَرْوٌ [serv] maʹnâsına. Ve

سَرْوٌ [serv] Dağın sarp yeriyle su akıntısı mâ-beyninde olan yer, rûy-i kûh maʹnâsına. Ve Ḩimyer vilâyetinde bir mahallenin dahi ismidir. Ve

سَرْوٌ [serv] Mürüvvetle olan sehâya dahi derler; yukâlu: سَرَا يَسْرُو سَرْوًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَسَرِيَ يَسْرَى مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ سَرْوًا أَيْضًا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı