ṯamr ~ طَمْرٌ

Kamus-ı Muhit - طمر maddesi

اَلطَّمْرُ [eṯ-ṯamr] (غَمْرٌ [ġamr] vezninde) Bir nesneyi zîr-i türâba defn eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: طَمَرَ الشَّيْءَ طَمْرًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا دَفَنَهُ Ve gizlemek maʹnâsınadır; yukâlu: طَمَرَهُ إِذَا خَبَأَهُ Ve

طَمْرٌ [ṯamr] ve

طُمُورٌ [ṯûmûr] ve

طِمَارٌ [ṯimâr] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Aşağıya sıçramak, ʹalâ-kavlin yükseğe sıçramak maʹnâsınadır; yukâlu: طَمَرَ الرَّجُلُ طَمْرًا وَطُمُورًا وَطِمَارًا إِذَا وَثَبَ إِلَى أَسْفَلٍ أَوْ فِي السَّمَاءِ أَيْ الْعُلْوِ Ve

طَمْرٌ [ṯamr] مَطْمُورَةٌ [maṯmûret]i bir nesne ile doldurmak maʹnâsınadır; tekûlu: طَمَرْتُ الْمَطْمُورَةَ طَمْرًا إِذَا مَلَأْتَهَا Ve yara şişip kabarmak maʹnâsına müstaʹmeldir, gûyâ ki yukarı sıçramış olur; yukâlu: طَمَرَ الْجُرْحُ إِذَا انْتَفَخَ Ve diş ağrısı şiddetlenmek maʹnâsınadır; yukâlu: طُمِرَ الرَّجُلُ فِي ضِرْسِهِ عَلَى بِنَاءِ الْمَجْهُولِ إِذَا هَاجَ وَجَعُهُ Ve

طُمُورٌ [ṯumûr] Seyr ve seyâhat eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: طَمَرَ الرَّجُلُ طُمُورًا إِذَا ذَهَبَ فِي الْأَرْضِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı