ʹanḵâ΄u muġrib ~ عَنْقَاءُ مُغْرِبٍ

Kamus-ı Muhit - عنقاء مغرب maddesi

Mütercim der ki Rebîʹu’l-Ebrâr’da zikr olunduğu üzere murg-ı mezbûr Hazret-i Mûsâ zamânında peydâ olup kendisi dişi idi, baʹdehu Hazret-i Hak celle ve ʹalâ ona bir erkek dahi halk edip çift olmakla tenâsül peydâ ve gittikçe mütekessir olup Hazret-i Mûsâ vefâtından sonra Necd ve Ḩicâz’a intikâl ve sıbyâna taʹarruz eylemeğe iştigâl eylemekle peygamber-i vakt olan Ḣâlid b. Sinân el-ʹAbsî hazretlerinin nişâne-i neşâbe-i duʹâları olmağın âşiyâne-i ʹademe pervâz eylemiştir. Gerdanı dırâz olduğundan عَنْقَاءُ [ʹanḵâ΄] denip tayerânda igrâb yâhûd şikârı nâ-bedîd eylediğinden مُغْرِبٌ [muġrib] ile tavsîf olunmuştur. Ve ʹinde’l-baʹz hakâyıkı olmayan elfâz kabîlindendir, ġûl-ı beyâbânî ve vefâ-i nisvân ve mürû΄et-i ebnâ-i zamân gibi. Ve o kuşa Fârisîde sî-murg ve sî-reng dahi derler, otuz kuşun renginde olduğu için. Şehnâme’de Firdevsî, Rüstem’in pederi olan Zâl, murg-i mezbûrun perverdesidir diye tahrîr ve ʹİkrime Hazretleri ﴿طَيْرًا أَبَابِيلَ﴾ kerîmesinde أَبَابِيلَ [ebâbîl]i عَنْقَاءُ مُغْرِبٍ ile tefsîr eylemiştir. İntehâ. Ve

عَنْقَاءُ مُغْرِبٍ [ʹanḵâ΄u muġrib] Ulu dâhiyeye ıtlâk olunur. Ve tepenin başına ıtlâk olunur. Ve şol tâ΄ifeye yâhûd şol ʹavrete ıtlâk olunur ki bilâd-ı baʹîdeye gidip nâm u nişânı belirsiz nâ-bedîd ola, aslâ eser ve haberi mer΄î ve mesmûʹ olmaya.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı