ḵatr ~ قَتْرٌ

Kamus-ı Muhit - قتر maddesi

اَلْقَتْرُ [el-ḵatr] (ḵâf’ın fethi ve tâ’nın sükûnuyla) Sedd-i ramak edecek kadar ʹayş ve zindegânîye denir; yukâlu: لاَ يُنْفِقُ عَلَى عِيَالِهِ إِلاَّ قَتْرًا وَهُوَ الرُّمْقَةُ مِنَ الْعَيْشِ Ve bu fi’l-asl masdardır, ism olarak müstaʹmeldir, تَقْتِيرٌ [taḵtîr] dahi böylecedir. Ve

قَتْرٌ [ḵatr] ve

قُتُورٌ [ḵutûr] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Nafaka-i ʹayâli hisset ve kıllet üzere görüp dar kullanmak maʹnâsınadır; yukâlu: قَتَرَ عَلَى عِيَالِهِ قَتْرًا وَقُتُورًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالثَّانِي إِذَا ضَيَّقَ عَلَيْهِم فِي النَّفَقَةِ فَهُوَ قَاتِرٌ وَقَتُورٌ Ve et makûlesi nesnenin râyihası yayılmak maʹnâsınadır; yukâlu: قَتَرَ اللَّحْمُ إِذَا سَطَعَتْ رَائِحَتُهُ Ve kadr ve tahmîn maʹnâsınadır; yukâlu: قَتَرَ بَيْنَ الْأَمْرَيْنِ إِذَا قَدَرَ Bunda fethateynle de câ΄izdir. Ve nesneyi birbirine yanaştırmak maʹnâsınadır; yukâlu: قَتَرَ الشَّيْءَ إِذَا ضَمَّ بَعْضَهُ إِلَى بَعْضٍ Ve zırhı mismârlayıp uçlarıyla perçînlemek maʹnâsınadır; yukâlu: قَتَرَ الدِّرْعَ إِذَا جَعَلَ لَهَا قَتِيرًا Ve bir nesneye dâ΄imî mülâzemet eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: قَتَرَ الشَّيْءَ إِذَا لَزِمَهُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı