kaʹm ~ كَعْمٌ

Kamus-ı Muhit - كعم maddesi

اَلْكَعْمُ [el-kaʹm] (kâf’ın fethi ve ʹayn’ın sükûnuyla) Deve ısırmasın yâhûd nesne yemesin diye ağzını bağlamak maʹnâsınadır; yukâlu: كَعَمَ الْبَعِيرَ كَعْمًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا شَدَّ فَاهُ لِئَلَّا يَعَضَّ أَوْ يَأْكُلَ Ve

كَعْمٌ [kaʹm] ve

كُعُومٌ [kuʹûm] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Öpmek maʹnâsınadır; yâhûd kemâl-i şevk ü şerehinden dudakları ağzına alarak öpmek maʹnâsınadır; yukâlu: كَعَمَ الْمَرْأَةَ كَعْمًا وَكُعُومًا إِذَا قَبَّلَهَا أَوْ الْتَقَمَ فَاهَا فِي الْقُبْلَةِ

Vankulu Lugatı - كعم maddesi

اَلْكَعْمُ [el-kaʹm] (kâf’ın fethi ve ʹayn’ın sükûnuyla) Deve ağzın bağlamak. Ve kap ağzın örtmeğe dahi derler; tekûlu: كَعَمْتُ الْوِعَاءَ إِذَا شَدَدْتَ رَأْسَهُ Ve

كَعْمٌ [kaʹm] Korkudan bağlanıp kalmağa dahi derler; yukâlu: كَعَمَهُ الْخَوْفُ فَلَا يَرْجِعُ Ve

كَعْمٌ [kaʹm] Öpmeğe dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı