veyḩ ~ وَيْحٌ

Kamus-ı Muhit - ويح maddesi

وَيْحٌ [veyḩ] (vâv’ın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) Kelime-i rahm ü şefkattir, vây ve yazık ve hayf demektir ki bir adamın hâline acıyıp rahm ve rikkat ettikte söylenir; yukâlu: وَيْحٌ لِزَيْدٍ بِالرَّفْعِ وَوَيْحًا لِزَيْدٍ بِالنَّصْبِ Refʹ sûretinde وَيْحٌ [veyḩ] mübtedâ, mâ-baʹdinde olan zarf haberidir. Ve müsevvıg-ı ibtidâ-ı tenvînden yâ tenkîrden münfehim olan taʹzîm irâdesidir. Yâhûd bu makûle kelimât emsâl kabîlinden olmakla cihet-i terkîbi maktûʹu’n-nazardır. Yâhûd duʹâ makâmına kâ΄imdir. Yâhûd taʹaccüb maʹnâsını mutazammındır ve nasbı sûreti izmâr-ı fiʹle mebnîdir. Takdîr-i kelâm gûyâ ki hikâye tarîkiyle أَلْزَمَهُ اللهُ وَيْحًا demek olur ve yukâlu: وَيْحَ زَيْدٍ وَوَيْحَهُ Bunlar nasb ve izâfetledir, yine izmâr-ı fiʹl ile mansûbdur; ve yukâlu: وَيْحَمَا زَيْدٍ بِإِلْحَاقِ كَلِمَةِ مَا عِنْدَ الْبَعْضِ Aslı وَيْ kelimesidir ki edât-ı taʹaccübdür, gâhî ḩâ’ya mevsûl olup وَيْحٌ [veyḩ] denir ki rahm ve şefkat mahallinde îrâd olunur ve gâhî lâm’a mevsûl olup وَيْلٌ [veyl] denir ki kelime-i ʹazâb olur ve gâhî bâ-i muvahhadeye muttasıl olup وَيْبٌ [veyb] denir ki وَيْلٌ [veyl] maʹnâsınadır ve taʹaccüb için olur. Ve gâh sîn’e muttasıl olup وَيْسٌ [veys] denir ki kelime-i re΄fettir. Şârih der ki ḩâ’ya ve ḣâ-yı muʹcemeye de mevsûl olur, niteki mü΄ellif وَيْخٌ [veyḣ] mâddesinde zikr eylemiştir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı