اَلْوَكِيعُ [el-vekîʹ] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Pek ve metîn ve muhkem nesneye denir; yukâlu: قَلْبٌ وَفَرْوٌ وَفَرَسٌ وَكِيعٌ أَيْ شَدِيدٌ مَتِينٌ Ke-mâ câ΄e fî hadîsi’l-mebʹasi: فَشَقَّ بَطْنَهُ وَقَالَ ḣقَلْبٌ وَكِيعٌḢ أَيْ وَثِيقٌ مَتِينٌ ḣأَوْ قَلْبٌ وَكِيعٌ فِيهِ عَيْنَانِ تُبْصِرَانِ وَأُذُنَانِ سَمِيعَتَانِḢ Buna göre kemâl-i kuvvet ve tahkîk ve zabt ve muhâfazasından kinâye olur, gûyâ ki ilkâ olunan şey΄i re΄ye’l-ʹayn görüp ve semʹa’l-üzün işitmiş gibi zabt ve itkân eder. Ve
وَكِيعٌ [vekîʹ] Le΄îm ve fürû-mâyeye denir; yukâlu: فُلاَنٌ وَكِيعٌ لَكِيعٌ أَيْ لَئِيمٌ Ve şol koça denir ki dâ΄imâ sürünün önünce gidip sâ΄ir koyunlar ona tâbiʹ ola ki kösem taʹbîr olunur. Ve
وَكِيعٌ [Vekîʹ] Esmâdandır: Vekîʹ b. el-Cerrâḩ kibâr-ı zühhâd ve aʹyân-ı muhaddisindendir, Sufyân-ı Ševrî’den ve o tabakada olanlardan rivâyet-i ehâdîs eylemiştir ve tarîk-i Mekke’de Feyd nâm kalʹa hâricinde mescidi vardır ki meşhûrdur ve orada vefât eyledi. Ve Vekîʹ b. Muhriz ve Vekîʹ b. ʹAdes yâhûd Ḩades muhaddislerdir.
وَكِيعٌ [Vekîʹ] (kezâlik vâv’ın fethi vekâf’ın kesri ve meddiyle) Bir recülün ismidir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı