اَلْوَمَدُ [el-vemed] (vâv’ın ve mîm’in fethiyle) Havâ râkid olarak ıssı pek şedîd olmak maʹnâsınadır. ʹAlâ-kavlin وَمَدٌ [vemed] şol rutûbete denir ki harâret-i havânın şiddet ve samîmi hengâmında geceler deryâ tarafından zuhûr eder. Ve bu maʹnâda masdar olur. Ve ʹinde’l-baʹz وَمَدٌ [vemed] gece pek ıssı olmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَمِدَ اللَّيْلُ وَمَدًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا اشْتَدَّتْ حَرُّهَا مَعَ سُكُونِ الرِّيحِ أَوْ نَدِيَتْ فِي صَمِيمِ الْحَرِّ مِنْ قِبَلِ الْبَحْرِ أَوِ اشْتَدَّتْ حَرُّهَا Ve
وَمَدٌ [vemed] Darılmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: وَمِدَ عَلَيْهِ إِذَا غَضِبَ
اَلْوَمَدُ [el-vemed] (fethateynle) ve
اَلْوَمَدَةُ [el-vemedet] (kezâlik fethateynle) Gecenin ziyâde ıssı olması; yukâlu: وَمِدَتْ لَيْلَتُنَا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ Ve
وَمَدٌ [vemed] Bir kimse gazaba gelip kızmağa dahi derler; yukâlu: وَمِدَ الرَّجُلُ وَهُوَ لُغَةٌ فِي وَبِدَ أَيْ غَضِبَ Ve
[و ه د]
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı