idâret ~ إِدَارَةٌ

Kamus-ı Muhit - إدارة maddesi

اَلْإِدَارَةُ [el-idâret] (hemzenin kesriyle) Bir nesneyi çarh gibi çevirip döndürmek maʹnâsınadır; tekûlu: أَدَرْتُهُ إِدَارَةً Ve dolandırmak maʹnâsınadır; tekûlu: أَدَرْتُ الْعِمَامَةَ عَلَى رَأْسِي Maʹnâ-yı evveldendir ki bir kimseyi bir husûstan terk ve ferâgata bâʹis olsa أَدَارَ فُلاَنًا عَنِ الْأَمْرِ derler, حَاوَلَهُ أَنْ يَتْرُكَهُ maʹnâsına ki lisânımızda filânı o işten çevirdi taʹbîr olunur; kezâlik bir husûsun fiʹline bâʹis olsa أَدَارَ عَلَيْهِ derler, حَاوَلَهُ أَنْ يَفْعَلَهُ maʹnâsına. Ve

إِدَارَةٌ [idâret] Dönmek ve dolanmak maʹnâsına lâzım olur; tekûlu: أَدَرْتُ بِمَعْنَى اِسْتَدَرْتُ Ve دُوَارٌ [duvâr] marazına mübtelâ olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أُدِيرَ بِهِ إِذَا أَخَذَهُ الدُّوَارُ كَمَا يُقَالُ دِيرَ بِهِ

Vankulu Lugatı - إدارة maddesi

اَلْإِدَارَةُ [el-idâret] (hemzenin kesriyle) Döndürmek; yukâlu: أَدَارَهُ غَيْرُهُ Ve

إِدَارَةٌ [idâret] Baş çigzindirmeğe dahi derler; yukâlu: أُدِيرَ بِالرَّجُلِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı