iddirâʹ ~ إِدِّرَاعٌ

Kamus-ı Muhit - إدراع maddesi

اَلدُّرْعَةُ [ed-durʹat] (غُرْفَةٌ [ġurfet] vezninde) Suyun etrâfından çayırları ve çimenleri gidip açılmış yere denir; yukâlu: هُمْ فِي دُرْعَةٍ إِذَا حَسَرَ كَلَأُهُمْ عَنْ حَوَالَيْ مِيَاهِهِمْ اَلْإِدْرَاعُ [el-idrâʹ] (hemzenin kesriyle) دُرْعَةٌ [durʹat] dediği mahall-i mezkûrda olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَدْرَعَ الْقَوْمُ إِذَا صَارُوا فِي دُرْعَةٍ Ve ay nısfını geçmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَدْرَعَ الشَّهْرُ إِذَا جَاوَزَ نِصْفَهُ Ve ayakkabının tasmasını ökçesi tarafından ele geçirmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَدْرَعَ النَّعْلَ فِي يَدِهِ إِذَا أَدْخَلَ شِرَاكَهَا فِي يَدِهِ مِنْ قِبَلِ عَقِبِهَا Ve mutlakan bir nesneyi bir nesnenin cevfine idhâl eylesen أَدْرَعْتُهُ فِيهِ dersin. Ve

إِدِّرَاعٌ [iddirâʹ] Hatun gömlek giymek maʹnâsınadır; yukâlu: إِدَّرَعَتِ الْمَرْأَةُ إِذَا لَبِسَتِ الدِّرْعَ Ve zırh giymek maʹnâsınadır; yukâlu: إِدَّرَعَ الرَّجُلُ إِذَا لَبِسَ دِرْعَ الْحَدِيدِ Ve yolda gece karanusuna girmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِدَّرَعَ فُلاَنٌ اللَّيْلَ إِذَا دَخَلَ فِي ظُلْمَتِهِ يَسْرِى

Vankulu Lugatı - إدراع maddesi

اَلْإِدِّرَاعُ [el-iddirâʹ] (hemzenin ve dâl’ın kesriyle ve teşdîdiyle) ʹAvret, gömleğin giymek; yukâlu: إِدَّرَعَتِ الْمَرْأَةُ Bu bâb-ı إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl]dendir; ve minhu kavluhum: “شَمَّرَ ذَيْلًا وَادَّرَعَ لَيْلًا” Yaʹnî “Hazm ve basîret üzere olup geceyi vesîle-i tahsîl-i metâlib kıl.” Ve

إِدِّرَاعٌ [iddirâʹ] Zırh giymeğe dahi derler; yukâlu: إِدَّرَعَ الرَّجُلُ إِذَا لَبِسَ الدِّرْعَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı