eṯ-ṯiyebet ~ اَلطِّيَبَةُ

Kamus-ı Muhit - الطيبة maddesi

اَلطِّيَبَةُ [eṯ-ṯiyebet] (عِنَبَةٌ [ʹinebet] vezninde) Gadr ve hîlesiz ve nakz-i ʹahdsiz dest-res olunan esîre ıtlâk olunur; yukâlu: سَبْيٌ طِيَبَةٌ أَيْ بِلاَ غَدْرٍ وَنَقْضِ عَهْدٍ

اَلطَّابُ [eṯ-ṯâb] (نَابٌ [nâb] vezninde) ve

اَلطِّيبُ [eṯ-ṯîb] (ṯâ’nın kesriyle) ve

اَلطِّيبَةُ [eṯ-ṯîbet] (hâ’yla) ve

اَلتَّطْيَابُ [et-taṯyâb] (تَسْيَارٌ [tesyâr] vezninde) Bir nesne pâkîze ve lezîz ve hoş olmak maʹnâsınadır; yukâlu: طَابَ الشَّيْءُ يَطِيبُ طَابًا وَطِيبًا طِيبَةً وَتَطْيَابًا إِذَا لَذَّ وَزَكَا

Vankulu Lugatı - الطيبة maddesi

اَلطِّيَبَةُ [eṯ-ṯiyebet] (ṯâ’nın kesri ve yâ’nın fethiyle) Sahîh ve bilâ-hîle maʹnâsında istiʹmâl olunur; yukâlu: سَبْيٌ طِيَبَةٌ أَيْ صَحِيحُ السِّبَاءِ Yaʹnî esîrliği sahîhtir, hîle ve hudʹa ile ve nakz-i ʹahdle esîr olma değildir.

اَلطِّيبَةُ [eṯ-ṯîbet] (ṯâ’nın kesri ve meddiyle) ve

اَلتَّطْيَابُ [et-taṯyâb] (tâ’nın fethi ve ṯâ’nın sükûnuyla) Masdarlardır, gökçek olmak maʹnâsına; yukâlu: طَابَ الشَّيْءُ يَطِيبُ طِيبَةً وَتَطْيَابًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي Ve

طِيبَةٌ [ṯîbet] Rızâ maʹnâsına dahi gelir; tekûlu: فَعَلْتُ ذَاكَ بِطِيبَةِ نَفْسِي إِذَا لَمْ يُكْرِهْكَ عَلَيْهِ أَحَدٌ ve tekûlu: مَا بِهِ مِنَ الطَّيِّبِ وَلَا تَقُولُ مِنَ الطِّيبَةِ Yaʹnî sûret-i isbâtta olan istiʹmâli sûret-i nefyde olan istiʹmâline muhâliftir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı