el-ḵudrân ~ اَلْقُدْرَانُ

Kamus-ı Muhit - القدران maddesi

اَلْقُدْرَةُ [el-ḵudret] (ḵâf’ın zammıyla) ve

اَلْمَقْدِرَةُ [el-maḵdiret] (mîm’in fethi ve dâl’ın harekât-ı selâsıyla) ve

اَلْمِقْدَارُ [el-miḵdâr] ve

اَلْقَدَارَةُ [el-ḵadâret] (ḵâf’ın fethiyle) ve

اَلْقُدُورَةُ [el-ḵudûret] (zammeteynle) ve

اَلْقُدُورُ [el-ḵudûr] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) ve

اَلْقِدْرَانُ [el-ḵidrân] (ḵâf’ın kesriyle) ve

اَلْقَدَار [el-ḵadâr] (ḵâf’ın fethi ve kesriyle) Gınâ ve yesâr maʹnâsınadırlar; yukâlu: هُوَ ذُو قُدْرَةٍ وَمَقْدِرَةٍ وَمِقْدَارٍ وَقَدَارَةٍ وَقُدُورَةٍ وَقُدُورٍ وَقِدْرَانٍ وَقَدَارٍ أَيْ ذُو غِنًى وَيَسَارٍ Ve bunlar zor ve kuvvet maʹnâsına gelirler, bu maʹnâda masdar olurlar; yukâlu: قَدَرَ عَلَيْهِ وَقَدِرَ قُدْرَةً وَمَقْدِرَةً وَقَدَارَةً وَقُدُورَةً وَقُدُورًا وَقِدْرَانًا وَقَدَارًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالثَّانِي وَالرَّابِعِ إِذَا قَوِيَ عَلَيْهِ وَهُوَ قَادِرٌ وَقَدِيرٌ

Vankulu Lugatı - القدران maddesi

اَلْقُدْرَانُ [el-ḵudrân] (ḵâf’ın zammı ve dâl’ın sükûnuyla) Kezâlik kâdir olmak; yukâlu: قَدَرْتُ عَلَى الشَّيْء أَقْدِرُ قُدْرَةً وَقُدْرَانًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَقَدِرْتُ عَلَيْهِ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ لُغَةٌ فِيهِ أَيْضًا عَلَى رِوَايَةِ ابْنِ السِّكِّيِتِ Ve

قُدْرَةٌ [ḵudret] Gınâ maʹnâsına da gelir; yukâlu: رَجُلٌ ذُو قُدْرَةٍ أَيْ ذُو يَسَارٍ Ve

اَلْإِنْقِدَارُ [el-inḵidâr] (hemzenin kesri ve nûn’un sükûnuyla) Bir nesne takdîr olunana muvâfık gelmek; yukâlu: قَدَرْتُ عَلَيْهِ الثَّوْبَ قَدْرًا فَانْقَدَرَ أَيْ جَاءَ عَلَى الْمِقْدَارِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı