اَلْقُحُوزُ [el-ḵuḩûz] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Bî-cân gibi yere düşmek maʹnâsınadır; yukâlu: ضَرَبَهُ فَقَحَزَ قُحُوزًا أَيْ سَقَطَ كَالْمَيِّتِ Ve atılan ok ileri gitmeyip atanın önüne düşmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: قَحَزَ السَّهْمُ إِذَا رَمَاهُ فَوَقَعَ بَيْنَ يَدَيْهِ Ve
قَحْزٌ [ḵaḩz] (ḵâf’ın fethi ve ḩâ’nın sükûnuyla) ve
قُحُوزٌ [ḵuḩûz] ve
قَحَزَانٌ [ḵaḩazân] (fetehâtla) Köpek kısmı siymek maʹnâsınadır; yukâlu: قَحَزَ الْكَلْبُ بِبَوْلِهِ قَحْزًا وَقُحُوزًا وَقَحَزَانًا إِذَا رَمَى بِهِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı