اَلْقَرِيعَةُ [el-ḵarîʹat] (سَفِينَةٌ [sefînet] vezninde) Mâlın yaʹnî mevâşînin güzîde ve aʹlâsına ıtlâk olunur. Ve şol nâkaya denir ki ona buğur çok aşıp geç gebe olur ola; yukâlu: نَاقَةٌ قَرِيعَةٌ إِذَا كَانَتْ يُكْثِرُ الْفَحْلُ ضِرَابَهَا وَيُبْطِئُ لِقَاحُهَا Ve hânenin tavanına denir, سَقْفُ الْبَيْتِ [saḵfu’l-beyt] maʹnâsına.
اَلْقَرِيعَةُ [el-ḵarîʹat] (ḵâf’ın fethi ve râ’nın kesri ve meddiyle) Evin sakfına dahi derler; yukâlu: مَا دَخَلْتُ قَرِيعَةَ بَيْتٍ قَطُّ أَيْ سَقْفَ بَيْتٍ Baʹzılar eyitti: قَرِيعَةُ الْبَيْتِ [ḵarîʹatu’l-beyt] evin aʹlâ yeridir, eger havâ bürûdet üzere olursa mahfûz olan yeridir ve eger harâret üzere olursa küşâde olan yeridir. Ve
قَرِيعَةٌ [ḵarîʹat] Mâlın güzîdesine dahi derler. Ve
قَرِيعَةٌ [ḵarîʹat] Şol nâkaya da derler ki erkek onunla çok cemʹ olup geç hâmile olur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı