اَلْقَزَلَانُ [el-ḵazelân] (fetehâtla) ve
اَلْقَزْلُ [el-ḵazl] (عَزْلٌ [ʹazl] vezninde) Sıçramak maʹnâsınadır; yukâlu: قَزَلَ الرَّجُلُ قَزَلَانًا وَقَزْلًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا وَثَبَ Ve topal gibi yürümek maʹnâsınadır; yukâlu: قَزَلَ الرَّجُلُ إِذَا مَشَى مِشْيَةَ الْعُرْجَانِ
اَلْقَزَلَانُ [el-ḵazelân] (fethateynle) Aksak gibi yürümek, عَرْجَانُ [ʹarcân] gibi; yukâlu: قَزَلَ قَزَلَانًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا مَشَى مِشْيَةَ الْعَرْجَانِ Ve عَرْجَانُ [ʹarcân] ʹayn’ın zammı ve râ’nın sükûnuyla أَعْرَجُ [aʹrec]in cemʹidir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı