اَلْوَسِنُ [el-vesin] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve
اَلْوَسْنَانُ [el-vesnân] (عَطْشَانُ [ʹaṯşân] vezninde) ve
اَلْمِيسَانُ [el-mîsân] (مِيزَانٌ [mîzân] vezninde) Çok uyuklayıp pinekler olan adama denir; mü΄ennesi وَسِنَةٌ [vesinet]tir, فَرِحَةٌ [feriḩat] vezninde ve وَسْنَى [vesnâ]dır, سَكْرَى [sekrâ] vezninde ve مِيسَانٌ [mîsân]dır; yukâlu: رَجُلٌ وَسِنٌ وَوَسْنَانُ وَمِيسَانُ وَامْرَأَةٌ وَسْنَةٌ وَوَسْنَى وَمِيسَانُ إِذَا كَثُرَ نُعَاسُهُ Bunlar ism-i fâʹillerdir, mübâlaga için dahi müstaʹmeldir, pes gözünde nuʹâs olup uyuklayan adama ve dâ΄imâ bu vasf üzere olan adama ıtlâk olunur.
اَلْوَسْنَانُ [el-vesnân] (vâv’ın fethi ve sîn’in sükûnuyla) Imızganan kimse; yukâlu: وَسُنَ الرَّجُلُ فَهُوَ وَسْنَانُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı