el-ibâ΄ ~ اَلْإِبَاءُ

Kamus-ı Muhit - الإباء maddesi

اَلْإِبَاءُ [el-ibâ΄] ve

اَلْإِبَاءَةُ [el-ibâ΄et] (hemzelerin kesriyle) Bir nesneyi kerîh görüp iğrenmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَبَى الشَّيْءَ يَأْبَاهُ وَيَأْبِيهِ إِبَاءً وَإِبَاءَةً مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ وَالثَّانِي إِذَا كَرِهَهُ Şârih der ki bâb-ı sâlis şüzûza mebnîdir ve bâb-ı sânî kıyâs üzeredir. Ve mü΄ellif كُرْهٌ mâddesini إِبَاءٌ [ibâ΄] ile tefsîr ve ümmehât-ı sâ΄irede bunları fark eylediler. إِبَاءٌ [ibâ΄] imtinâʹ maʹnâsına müfesserdir ki كُرْهٌ [kurh]un lâzımıdır. Ve Râġib’in beyânına göre إِبَاءٌ [ibâ΄] şiddet-i imtinâʹ maʹnâsına mevzûʹ olmakla imtinâʹ eʹamm olur.

Vankulu Lugatı - الإباء maddesi

اَلتَّأَبِّي [et-te΄ebbî] (fethateynle ve bâ’nın kesri ve teşdîdiyle) İmtinâʹ etmek; tekûlu: تَأَبَّى عَلَيْهِ إِذَا امْتَنَعَ Ve

اَلْإِبَاءُ [el-ibâ΄]Kerîh görmeğe dahi derler; yukâlu: أَبَّى فُلَانٌ اَلْمَاءَ إِذَا كَرِهَهُ وَأَبَّيْتُهُ الْمَاءَ إِذَا كَرِهْتَ الْمَاءَ لَهُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı