اَلْإِبْتِرَاكُ [el-ibtirâk] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Diz üzere çöküp muhârebe eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: إِبْتَرَكُوا إِذَا جَثَوْا للرُّكَبِ فَاقْتَتَلُوا Ve seğirtmekte pek çabalayıp sürʹat ve ikdâm eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: إِبْتَرَكُوا فِي الْعَدْوِ إِذَا أَسْرَعُوا مُجْتَهِدِينَ Bundan ism بُرُوكٌ [burûk]tur. Ve kılıcın pâsını açan adam pâs açacak âletin üzerine yamanıp çökmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِبْتَرَكَ الصَّيْقَلُ إِذَا مَالَ عَلَى الْمِدْوَسِ Ve bulutun yağmuru şiddetle sağanaklı dökülmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِبْتَرَكَتِ السَّحَابَةُ إِذَا اشْتَدَّ انْهِلَالُهَا Ve bulutun yağmuru dâ΄imî olmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِبْتَرَكَتِ السَّمَاءُ إِذَا دَامَ مَطَرُهَا Ve bir adama sövüp ʹırz ve nâmûsuna naks ve halel vermek maʹnâsınadır; yukâlu: إِبْتَرَكَ فِي عِرْضِهِ وَعَلَيْهِ إِذَا تَنَقَّصَهُ وَشَتَمَهُ
اَلْإِبْتِرَاكُ [el-ibtirâk] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) Göğsü yere komak; yukâlu: إِبْتَرَكَ الرَّجُلُ إِذَا أَلْقَى بَرْكَهُ Ve
إِبْتِرَاكٌ [ibtirâk] Bir kimseyi basıp göğüs altına almağa dahi derler; tekûlu: إِبْتَرَكْتُهُ إِذَا صَرَعْتَهُ وَجَعَلْتَهُ تَحْتَ بَرْكِكَ Ve
إِبْتِرَاكٌ [ibtirâk] Seğirtmede sürʹat etmeğe de derler; yukâlu: إِبْتَرَكَ إِذَا أَسْرَعَ فِي الْعَدْوِ وَجَدَّ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı