el-enefet ~ اَلْأَنَفَةُ

Kamus-ı Muhit - الأنفة maddesi

اَلْأَنَفُ [el-enef] (fethateynle) ve

اَلْأَنَفَةُ [el-enefet] (hâ’yla) İstinkâf maʹnâsınadır ki gayret ve hamiyyetten nâşî züll ve nakîsayı mûcib nâ-sezâ ve nâ-maʹkûl nesneden ʹâr ve imtinâʹ eylemekten ʹibârettir; yukâlu: أَنِفَ مِنْهُ أَنَفًا وَأَنَفَةً مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا اسْتَنْكَفَ Ve gebe hatun aş yermek maʹnâsınadır ki bir nesneye iştihâ eylemez olup her nesneden istikrâh eder olur; yukâlu: أَنِفَتِ الْمَرْأَةُ إِذَا حَمَلَتْ فَلَمْ تَشْتَهِ شَيْئًا Ve devenin burnu burunsalıktan mecrûh olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَنِفَ الْبَعِيرُ إِذَا اشْتَكَى أَنْفَهُ مِنَ الْبُرَةِ

Vankulu Lugatı - الأنفة maddesi

اَلْأَنَفَةُ [el-enefet] (kezâlik fethateynle) Bi-maʹnâhu; yukâlu: أَنِفَ مِنَ الشَّيْءِ يَأْنَفُ أَنَفًا وَأَنَفَةً مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا اسْتَنْكَفَ ve yukâlu: مَا رَأَيْتُ أَحْمَى أَنَفًا مِنْ فُلَانٍ أَيْ أَشَدَّ اسْتِنْكَافًا وَلَا أَنَفًا وَلَا آنَفَ مِنْ فُلَانٍ Ve

أَنَفٌ [enef] Devenin burnu mecrûh olmağa dahi derler; yukâlu: أَنِفَ الْبَعِيرُ إِذَا اشْتَكَا أَنْفَهُ مِنَ الْبُرَةِ Yaʹnî burunsalıktan mecrûh olsa.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı