el-inḵâʹ ~ اَلْإِنْقَاعُ

Kamus-ı Muhit - الإنقاع maddesi

اَلْإِنْقَاعُ [el-inḵâʹ] (hemzenin kesriyle) Bu dahi نَقِيعَةٌ [neḵîʹat] boğazlamak maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْقَعَ الرَّجُلُ إِذَا نَحَرَ النَّقِيعَةَ Ve bir nesneyi suya ıslatmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْقَعَ الدَّوَاءَ فِي الْمَاءِ إِذَا أَقَرَّهُ فِيهِ Ve peyderpey feryâd ve figân eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْقَعَ الصَّارِخُ بِصَوْتِهِ إِذَا تَابَعَهُ Ve kandırmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْقَعَهُ الْمَاءَ إِذَا أْرَوَاهُ Ve suyun levni sararıp bozulmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْقَعَ الْمَاءُ إِذَا اصْفَرَّ وَتَغَيَّرَ Ve bir kimse hakkında gizlice bir şer ve kerîhe tertîb eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْقَعَ لَهُ شَرًّا إِذَا خَبَأَهُ Ve buruna parmakla fiske vurmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْقَعَ فُلاَنًا إِذَا ضَرَبَ أَنْفَهُ بِإِصْبَعِهِ Ve meyyiti defn eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْقَعَ الْمَيِّتَ إِذَا دَفَنَهُ Ve sâkin olduğu meskeni zînetlemek, ʹalâ-kavlin yukarısını aşağıya çevirmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْقَعَ الْبَيْتَ إِذَا زَخْرَفَهُ أَوْ جَعَلَ أَعْلاَهُ أَسْفَلَهُ Ve kız bozmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْقَعَ الْجَارِيَةَ إِذَا افْتَرَعَهَا

Vankulu Lugatı - الإنقاع maddesi

اَلْإِنْقَاعُ [el-inḵâʹ] (hemzenin kesriyle) Devâyı ve devâdan gayrı nesneyi suda ıslamak. Ve

إِنْقَاعٌ [inḵâʹ] نَقِيعَةٌ [neḵîʹat] davarın boğazlamağa dahi derler; yukâlu: أَنْقَعْتُ النَّقِيعَةَ إِذَا ذَبَحْتَهَا Ve

إِنْقَاعٌ [inḵâʹ] Su bir kimseyi kandırmağa dahi derler; yukâlu: أَنْقَعَنِي الْمَاءُ أَيْ أَرْوَانِي وَأَنْقَعْتُ الشَّيْءَ فِي الْمَاءِ Ve suyu bir yerde çok alıkomağa dahi derler; yukâlu: طَالَ إِنْقَاعُ الْمَاءِ وَاسْتِنْقَاعُهُ حَتَّى اصْفَرَّ Ve Ebû ʹUbeyd eyitti: أَنْقَعْتُ لَهُ شَرًّا derler, istiʹâreten. Ve

إِنْقَاعٌ [inḵâʹ] Birbiri ardınca feryâd etmeğe dahi derler; yukâlu: أَنْقَعَ صَوْتَهُ إِذَا تَابَعَهُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı