el-inhâc ~ اَلْإِنْهَاجُ

Kamus-ı Muhit - الإنهاج maddesi

اَلْإِنْهَاجُ [el-inhâc] (hemzenin kesriyle) Bir nesne vâzıh ve ʹayân olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْهَجَ الطَّرِيقُ وَاْلأَمْرُ إِذَا وَضَحَ Ve vâzıh ve ʹayân kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْهَجَ اْلأَمْرَ إِذَا أَوْضَحَهُ Ve merkûbu olan dâbbenin üzerine çok varmakla yorup solutmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْهَجَ الرَّاكِبُ الدَّابَّةَ إِذَا سَارَ عَلَيْهَا فَانْبَهَرَتْ Ve libâsı eskitmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْهَجَ الثَّوْبَ إِذَا أَخْلَقَهُ Ve libâs kendi eskimek maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْهَجَ الثَّوْبُ إِذَا بَلِيَ Gerek نَهْجٌ [nehc] ve gerek إِنْهَاجٌ [inhâc] bu maʹnâlarda mecâzdır.

Vankulu Lugatı - الإنهاج maddesi

اَلْإِنْهَاجُ [el-inhâc] Solutmak; yukâlu: أَنْهَجْتُ الدَّابَّةَ أَيْ سِرْتُ عَلَيْهَا حَتَّى انْبَهَرَتْ Ve إِنْبِهَارٌ [inbihâr] râ-i mühmele ile ʹalâ-vezni اَلْإِنْفِعَال [el-infiʹâl] solumak maʹnâsına. Ve bez eskimek maʹnâsına da gelir; yukâlu: أَنْهَجَ الثَّوْبُ إِذَا أَخَذَ فِي الْبِلَى Ve بِلَى [bilâ] bâ’nın kesri ve lâm’ın fethiyle eskimek maʹnâsınadır. Ve Ebû ʹUbeyd eyitti: أَنْهَجَ الثَّوْبُ derler نَهَجَ الثَّوْبُ demezler. Ve

إِنْهَاجٌ [inhâc] Yol âşikâre olmağa da derler; yukâlu: أَنْهَجَ الطَّرِيقُ أَيِ اسْتَبَانَ وَصَارَ نَهْجًا وَاضِحًا مِنْهُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı