el-inhâr ~ اَلْإِنْهَارُ

Kamus-ı Muhit - الإنهار maddesi

اَلْإِنْهَارُ [el-inhâr] (hemzenin kesriyle) Bu dahi haffâr suya varmak maʹnâsınadır; yukâlu: حَفَرَ الْبِئْرَ حَتَّى أَنْهَرَ أَيْ بَلَغَ الْمَاءَ Ve ırmağı tevsîʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْهَرَ النَّهْرَ إِذَا وَسَّعَهُ Ve aʹzâdan kanı zâhire çıkarıp akıtmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَنْهَرَ الدَّمَ إِذَا أَظْهَرَهُ وَأَسَالَهُ Ve damarın kanı dinmeyip akmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْهَرَ الْعِرْقُ إِذَا لَمْ يَرْقَأْ دَمُهُ Ve bir adam me΄mûl eylediği hayr ve menfaʹate nâ΄il olmayıp hâ΄ib ve mahrûm olmak maʹnâsınadır. Ve bu zecr maʹnâsındandır; yukâlu: أَنْهَرَ فُلاَنٌ إِذَا لَمْ يُصِبْ خَيْرًا Ve semirmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْهَرَتِ الْمَرْأَةُ إِذَا سَمِنَتْ Ve gecikmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْهَرَ فِي الْعَدْوِ إِذَا أَبْطَأَ Ve akmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْهَرَ الدَّمُ إِذَا سَالَ Ve nehâra dâhil olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْهَرَ الرَّجُلُ إِذَا صَارَ فِي النَّهَارِ

Vankulu Lugatı - الإنهار maddesi

اَلْإِنْهَارُ [el-inhâr] (hemzenin kesriyle) Akıtmak; tekûlu: أَنْهَرْتُ الدَّمَ إِذَا أَسَلْتَهُ Ve

إِنْهَارٌ [inhâr] Zahmı vâsiʹ kılmağa da derler; tekûlu: أَنْهَرْتُ الطَّعْنَةَ إِذَا وَسَّعْتَهَا Ve

إِنْهَارٌ [inhâr] Gündüze dâhil olmağa da derler; tekûlu: أَنْهَرْنَا إِذَا دَخَلْتُمْ فِي النَّهَارِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı