اَلْجِبْوَةُ [el-cibvet] (cîm’in kesriyle) ve
اَلْجِبَا [el-cibâ] (cîm’in kesriyle ve elifin kasrıyla) ve
اَلْجِبَاوَةُ [el-cibâvet] ve
اَلْجِبَايَةُ [el-cibâyet] (كِتَابَةٌ [kitâbet] vezninde) ve
اَلْجَبَا [el-cebâ] (عَصَا [ʹaṡâ] vezninde) Bunlar da derip biriktirmek maʹnâsınadır; vâviyye ve yâ΄iyyedir; yukâlu: جَبَا الْمَالَ يَجْبُو كَدَعَا يَدْعُو وَجَبَا يَجْبِي كَرَمَى يَرْمِي جِبْوَةً وجِبًا وجِبَاوَةً وجِبَايَةً وجَبًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَالثَّانِي إِذَا جَمَعَهُ Şârih der ki burada كَسَعَى يَسْعَى nüshaları galattır, yâhûd aslı mehmûz diyen kavle mebnîdir ki bâb-ı sâlisten olur.
اَلْجِبْوَةُ [el-cibvet] (cîm’in kesri ve bâ’nın sükûnuyla) Bi-maʹnâhâ.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı