el-ḩarîm ~ اَلْحَرِيمُ

Kamus-ı Muhit - الحريم maddesi

اَلْحَرِيمُ [el-ḩarîm] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Şol şey΄e denir ki tahrîm olunmakla aslâ yapışılmayıp ve dokunulmaz ola; yukâlu: شَيْءٌ حَرِيمٌ وَهُوَ مَا حُرِّمَ فَلَمْ يُمَسَّ Ve bir adamın ortağına denir; yukâlu: هُوَ حَرِيمُهُ أَيْ شَرِيكُهُ Ve Yemâme’de bir mevziʹ adıdır. Ve Baġdâd’da bir mahalle adıdır ki Ṯâhir b. Ḩuseyn tarafına nisbet olunur, merkûm Me΄mûn Ḣalîfe’nin vezîri ve ser-ʹaskeri idi, aʹlâmdan İbnu’l-Lettî el-Ḩarîmî oradandır. Ve

حَرِيمٌ [ḩarîm] İhrâma girmiş adamın giyindiği libâsına denir ki lisânımızda ihrâm taʹbîr olunan fûtalardır.Kezâlik ihrâma girmiş adamın arkasından çıkardığı libâsına denir ki ihrâmda oldukça onu telebbüs eylemez. Ve حَرِيمُ الدَّارِ [ḩarîmu’d-dâr] o hâneye muzâf olan hukûk ve menâfiʹine ıtlâk olunur ki çevresinde ve yöresinde hâneye lâzım olacak yerlerden ʹibarettir, sâ΄irin taʹarruzu harâmdır, meselâ zibîl dökecek yer gibi. Ve حَرِيمُ الْبِئْرِ [ḩarîmu’l-bi΄r] kuyu kazılırken yöresinde toprağı ilkâ olunacak mahallerden ʹibârettir. Şârih der ki kütüb-i fıkhiyyede mesâ΄il-i mahsûsayı müştemildir ki ekserî her taraftan kırkar arşın mahal ile tahdîd eylediler. Ve حَرِيمُ الرَّجُلِ [ḩarîmu’r-recul] kişiye savn ve himâyeti vâcib olup ve onlardan bîgânenin dahl ve taʹarruzunu menʹ ve defʹ zımnında mukâtele olunacak nesnelerden ʹibârettir ki ıstılâhımızda ʹırz ve nâmûs taʹbîr olunur ve ona حَرَمٌ [ḩarem] dahi denir, ke-mâ zukire;cemʹi أَحْرَامٌ [aḩrâm] ve حُرُمٌ [ḩurum] gelir zammeteynle; yukâlu: هُوَ يَحْمِي حَرِيمَهُ وَحَرَمَهُ وَهُوَ مَا يَحْمِيهِ وَيُقَالُ عَنْهُ Ve

حَرِيمٌ [ḩarîm] Masdar olur, حِرْمَانٌ [ḩirmân] gibi, ke-mâ se-yuzkeru. Ve esâmîdendir: Ḩarîm, İbn Cuʹfî b. Saʹdu’l-ʹAşîre’dir. Ve Mâlik b. Ḩarîm el-Hemdânî cedd-i Mesrûḵ’tur.

Vankulu Lugatı - الحريم maddesi

اَلْحَرِيمُ [el-ḩarîm] (ḩâ’nın fethi ve râ’nın kesri ve meddiyle) Bir nesnenin etrâfı; yukâlu: حَرِيمُ الْبِئْرِ وَغَيْرِهَا أَيْ مَا حَوْلَهَا مِنْ مَرَافِقُهَا وَحُقُوقُهَا Ve

حَرِيمٌ [ḩarîm] مُحْرِمٌ [muḩrim]in sevbine dahi derler. Ve tâ΄ife-i ʹArab tavâf ederken ʹuryânen tavâf edip sevblerin çıkarıp önlerine korlarmış. Ve

حَرِيمٌ [Ḩarîm] İsm-i recül dahi olur, nitekim baʹzı eşʹârda vârid olmuştur.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı