اَلْحَزْمُ [el-ḩazm] (عَزْمٌ [ʹazm] vezninde) ve
اَلْحَزَامَةُ [el-ḩazâmet] (كَرَامَةٌ [kerâmet] vezninde) ve
اَلْحُزُومَةُ [el-ḩuzûmet] (عُمُومَةٌ [ʹumûmet] vezninde) Bir adam dâ΄imâ rüşd ve reviyyetle umûrunu mazbût edip itkân ve istihkâm vechiyle tutar olmak maʹnâsınadır; yukâlu: حَزُمَ الرَّجُلُ حَزْمًا وَحَزَامَةً وَحُزُومَةً مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ إِذَا كَانَ يَضْبِطُ الْأَمْرَ وَيَأْخُذُ فِيهِ بِالثِّقَةِ فَهُوَ حَازِمٌ وَحَزِيمٌ Ve
حَزْمٌ [Ḩazm] Esâmîdendir: Ḩazm b. Ebî Kaʹb ashâbdandır. Ve Ḩazm b. Ebî Ḩazm el-Ḵuṯaʹî tebeʹ-i tâbiʹîndendir. Ve Ebû Muḩammed b. Ḩazm tesânîf sâhibi zât-ı maʹrûftur. Ve Ebu’l-Ḩazm Cehver, Endelus’te Ḵurṯuba şehrinin re΄îsi idi. Ve Ḩazme bint Ḵays ki uht-ı Fâṯime’dir, sahâbiyyedir. Ve ʹAccâc nâm şâʹirin kızı ismidir. Ve
حَزْمٌ [ḩazm] Kezâlik masdar olur, bir nesneyi muhkem çekip bağlamak maʹnâsına; yukâlu: حَزَمَهُ حَزْمًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا شَدَّهُ Ve dâbbeye kolan çekmek maʹnâsınadır; yukâlu: حَزَمَ الْفَرَسَ إِذَا شَدَّ حِزَامَهُ Ve
حَزْمٌ [ḩazm] Galîz yâhûd mürtefiʹ arza denir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı