اَلْحَرِيرُ [el-ḩarîr] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Derûnu pür-harâret olan adama denir, gerek gayz ve gazab ve gerek sâ΄ir sebeb ile olsun; tekûlu: رَأَيْتُهُ حَرِيرًا أَيْ قَدْ تَدَاخَلَهُ الْحَرَارَةُ غَيْظًا أَوْ غَيْرَهُ Ve
حَرِيرٌ [Ḩarîr] Meymûn b. Mûsâ el-Mer΄î nâm kimsenin feresi ismidir. Ve
حَرِيرٌ [ḩarîr] İpekten nesc olunmuş kumaşa ve atlasa denir. Şârih der ki حَرِيرٌ [ḩarîr] asl ipeğe denip baʹdehu ipekten mensûc olan kumaşta istiʹmâl olundu, niteki Muṯarrizî Muġrib’de اَلْإِبْرِيسِيمُ الْمَطْبُوخُ سُمِّيَ الثَّوْبُ الْمُتَّخَذُ مِنْهُ حَرِيرًا ʹibâretiyle taʹrîf eylemiştir. Ve kütüb-i fıkhiyyede ahkâm-ı mahsûsası vardır; hürr ve kerîm olduğu için ıtlâk olundu.
اَلْحَرِيرُ [el-ḩarîr] İpek ve ipekten olan kumaş. Ve
حَرِيرَةٌ [ḩarîret] Harâretli olan kimse, gerek gazab harâreti olsun, gerek gayrı harâret olsun.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı